Yalan söylemek dendiği zaman belli başlı kafa karıştırdıkları yalanın tanımı içinde yer alabilir ve neyin yalan, neyin doğru olduğu tam olarak anlaşılmayabilir. Mesela yalan dendiği zaman pek çok insanın aklına gelebilecek en iyi ve en basit örnek, olmuş bir şeyi farklı bir şekilde anlatmak denilebilir. Peki, olmuş bir şeyi eksik anlatmak, ya da hiç anlatmamak, sessiz kalmak, bunlar yalan mıdır, değil midir? Burada yalan söylemenin amacına bakmak lazım. Yalanın amacı nedir?

Gerçekte yaşanmış ama bilinmesi istemeyen bir olayın gizlenmesi çabasıdır. Tabii bu benim düşündüğüm, benim uydurduğum şu anda bir tanım ama eminim pek çoğumuzun yalan tanımına uygundur. Eğer bu tanımdan bakacak olursak, yalanın amacı, siz bir olayı yanlış anlattığınızda da o amaca yönelik olur, o olayı eksik anlattığınızda da o amaca yönelik olur, o olayı hiç anlatmadığınızda da o amaca yönelik olur.

Yani, bilinmesini istemediğiniz gerçek, bizdenmiş olur. Dolayısıyla, yalan, her halükarda, bir olay eksik anlatılsa da yalandır, hiç anlatılmasa da yalandır. Çünkü amaç, olayın yanlış anlatılmasıyla aynadır. Bu sebepten dolayı, yalanın türleri vardır. Ve bu türler, kişinin yalan söyleyip söylemediği konusunda kafa karışıklığına sebep olabilir. Ama amaç aynı olduğu için, bir şeyi yanlış anlatmak da yalandır, eksik anlatmak da yalandır, hiç anlatmamak da yalandır.