Bir bina düşünün, binanın her tarafı aynı sağlamlıkta olmasın. Bir tarafı çok sağlam kolonlarla ve kirişlerle tutturulmuş olurken, başka bir tarafı da aynı sağlamlıkta kolon ve kirişlerle tutturulmuş olmasın. Sonunda bu binaya ne olur? Hemen cevaplayalım. Sağlam tarafta olmayan, yani zayıf taraf dediğimiz bölümdeki kolona veya kirişe zarar gelirse, bu en sonunda diğer kolon ve kirişlere daha fazla yük binmesine ve bütün binanın olduğu gibi çökmesine sebep olur. Yani diğerlerinden daha zayıf bırakılmış bir taraf, sonunda bütün yapının yıkılmasına sebep olabilir. İşte bu sebepten dolayı, zayıf taraf dediğimiz kavram aslında yapı içindeki dengesizliklerden meydana gelmektedir.

Bir taraf aşırı güçlüyken, diğer taraf daha güçsüz veya hiçbir şeye sahip olmazsa oluşan dengesizlik sonunda tüm yapıyı çökertir. Bir geminin bütün denize bakan yüzeyinde sadece bir tarafta su alacak yer olursa, bir taraf bile zayıf olsa, sonunda bütün gemi su alır ve bütün gemi komple batar. İşte bunun yaşanmaması adına yapılan bir işte veya kurulan bir yapıda her yer veya her şey aynı sağlamlıkta olmalıdır. Bunu sadece binalar veya gemiler için düşünmeyin. Bir şirket için de düşünebilirsiniz, bir ordu için de düşünebilirsiniz, kendi hayatınız için bile düşünebilirsiniz.

Dengenin olmadığı bir yerde muhakkak çökmeler meydana gelecektir. Her iki karşınızda bir de rakibiniz varsa dengesizlik anında zayıf olan tarafınızı çökerterek sizi komple aşağı indirecektir. Bu yüzden mümkünse gerek gücün gerekse kaynakların homojen bir şekilde her tarafa eşit dağılması ve her tarafın eşit bir şekilde aynı anda gelişmesi en doğrusu olacaktır. Yoksa zayıf taraflar meydana gelir, dengesizlikten oluşan zayıf taraflar ise sonrasında yıkıma sebep olabilir.