Yazmak genel anlamda iyi gelen bir eylemdir. İyi şeyler veya kötü şeyler hakkında yazmak, fark etmez, genel anlamda iyi gelir. Kötü deneyimler hakkında yazmak kendini daha kötü hissettirmez. Çok karanlık şeyler yazmak bile karanlıkta hissetmeye neden olmaz. Çünkü zaten karanlıktasınız ve daha ne kadar kalabalık olabilir? Ama karanlığınızı yazıya dökmek, içinizdeki karanlığı dışarıdaki ışığın altına getirmektir. Belki de aydınlığı getirebilir…
Matt Haig der ki işin sırrı yazarken dürüst olmaktır. Kendimize acımadan, hiç utanmadan dürüst olabilmektir. Matt Haig’in anlatışıyla:
“Örneğin ‘Baklava karın istiyorum’ diye yazabilirsiniz. Bu isteğinizi yazılı halde görmek otomatik olarak onunla ilgili bir şeyi fark etmenize yol açabilir. Bunu istediğiniz için kendinizi aptal gibi hissedebilirsiniz. İçinizdeki bu tutkuyu azaltmanıza yardımcı olacak başka bir yanınızı uyandırmaya o an başlayabilirsiniz.”
“Yine de yazdıktan sonra tek bir soruyu sormak çok işe yarar. ‘Neden?’ ‘Neden baklava karın istiyorum?’ Buna mutlaka dürüstçe bir cevap vermelisiniz. ‘İyi görünmek için.’ Sonra tekrar: ‘Neden?’ ‘Kendim için.’ Ardından bir süre sonra bu cevaba bakıp aslında pek de dürüst olmadığınızı hissedebilirsiniz. Ekleme yaparsınız: ‘İnsanları etkilemek için.’ Bunun üstüne de ısrarcı bir Sokrates gibi sormaya devam edin: ‘Neden?’
‘Çünkü onaylanmak istiyorum.’ ‘Neden?’ ‘Çünkü kendimi bir yere ait hissetmek istiyorum.’ ‘Neden?’ Bu şekilde, tüneli neden sorularıyla uzata uzata, farkındalığın ışığını görünceye kadar daha da derine inmeye devam edebilirsiniz.
Fark ettiğiniz şey baklava karna sahip olma isteğinin aslında düz bir karınla bile ilgili olmadığıdır belki. Vücudunuzla bile ilgisi olmadığıdır. Hatta sağlıkla, güçle, fit olmakla bile ilgisi olmayabilir. Altından bambaşka bir şey çıkabilir. Baklava karna sahip olarak temeline inemeyeceğiniz ve çözemeyeceğiniz bir şey.
Yani yazmak bir anlamda görmektir. Güvensizliklerinizi daha net görebilmenin bir yoludur. Kuşkularınızla hayallerinizin üzerine ışık tutarak gerçekte neye işaret ettiklerini görebilmenin bir yolu. Yazmak, buz tutmuş kaygı birikintisini gerçeğin parlak ışığıyla eritebilir.”
Tüm bunlar nedenin ve yazmanın gücüdür.
Peki ya sizin yazmakla aranız nasıl?
Kaynak: Matt Haig, Rahatlama Kitabı Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler, S. 38-40
Yorumlar
iyi denebilir hahaha :D
Canım editör! :D
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız