Bu algının yavaş yavaş oluştuğunu ve yerleştiğini düşünüyorum toplum arasında. Bu durumdan da oldukça memnunum açıkçası. Çünkü tek bir kişinin bebeği değil ki o bebek. Anne ve baba var. Onunla ilgilenecek, onu sevecek, ihtiyaçlarını gidecek kişi sadece anne değil ki, aynı zamanda baba da.
Annem bir sabah programına katılmıştı seyirci olarak, sunucu seyircilere soru yönelmiş: "Eğer size bir şey olursa çocuğunuzu kime emanet edersiniz?". Örneğin umarım böyle bir şey olmaz ama otuz günlük ömrünüz kaldığını öğrendiniz çocuğunuzu kime emanet edersiniz? Herkes başlıyor saymaya; kız kardeşime, anneme, kayınvalideme, halama... Annem de diyor ki BABASINA. "Bu çocuk babasının da çocuğu, başka kime emanet edeceğim?".
Tam olarak bilimsel bir açıklaması yapıldı mı bilmiyorum ama sanmıyorum ki anne kadar fiziksel bir şekilde bebeğe hazırlansın baba. Bir yerde okumuştum -değişmiş olabilir görüşler- baba bebek doğduktan sonra babalık hissini yoğun bir şekilde hissediyormuş ama anne hamilelik sürecinde hormonlar yardımıyla vs. daha önceden annelik hissini yaşıyormuş. Eğer bu bilgilerde bir değişiklik olmadıysa doğum sonrası baba ve bebeğin oldukça fazla vakit geçirmesi ve birbirlerine bağlanmaları gerekmez mi?
Önceki zamanlarda babalar çocuklarını kucaklarına alıp sevmiyorlarmış bile ne kadar yazık... Her iki taraf için de. O görüşten şimdi bu görüşe gelebilmek bile bir başarı en azından.
Babanın bebeğiyle ilgilenmesi anneye yardım etmek değil babalık yapmasıdır.
Sanıyorum ki baba ilgisiyle büyüyen bu çocuklar ileride çok başarılı olacaklardır. Ailenin karaktere, akademik başarıya, ilişkilere etkisi gerçekten inanılmaz çünkü.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
DAHA FAZLASI İÇİN TIKLA!
Yorumlar
tıkla
Katılıyorum. Tıklamayan kaybeder
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız