Sanat ve güneş tanrısı Apollon, kendisini yorgun hissettiği bir akşam Phtya kıyılarına iner. Çok huzurlu bir yerdir, hele de gözü sadece savaş görenler için. Kıyıda yürürken kulağına bir şarkının büyülü melodisi çalınır ve olduğu yerde kalakalır. Şarkı bitinceye dek bu eşsiz sesi dinler ve sesin sahibi ile tanışmak ister. Kendini görünmez yapar ve ilerlemeye başlar.
Şarkıyı söyleyen kişi o güne dek Apollon’un görmediği güzellikte bir genç kadındır. Üzerinde bembeyaz bir elbise vardır ve boynunu incilerden yapılmış bir gerdanlık süslüyordur.
Genç kadın izlendiğinden habersiz yeni şarkı mırıldanmaya başlar ve aynı zamanda kıyıdaki incileri topluyordur. Kadından gözlerini alamayan Apollon, uzunca bir süre izler ve ona aşık olur. Ondan daha fazla uzak kalamayacağını hissedip genç kadına doğru yaklaşır. Genç kadın ne olduğunu anlayamaz ve birdenbire karşısında beliren Apollon’dan ürküp geri çekilir. Apollon genç kadını sakinleştirir ve ondan korkmasına gerek olmadığını söyler.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız