MARK TWAIN VE OSCAR WILDE'IN HARMANLANIP BUBBLE30 SÜZGECİNDEN GEÇMESİ
Bu içerikte Mark Twain ve Oscar Wilde'ı karşı karşıya getireceğiz. Ben baştan söyleyim Mark Twain'in fikirlerini daha çok destekliyorum ama Oscar Wilde'a da hak vermediğim söylenemez.
Öncelikle hemen Mark Twain ve söylediği söz hakkındaki düşüncelerimi öğrenmek için buradaki içeriğe tıklayın, sonra koşun bu içeriğe geri dönün.
Aşık atışması mı desek ne desek? Mark Twain vs Oscar Wilde için aşağı kaydırın!
Size güvenmediğimden değil ama ben olsam ne yapardım diye düşündüm de, %90 ihtimalle tıklamazdım önceki içeriğe ve aşağı kaydırırdım. O yüzden Mark Twain'in sözü ve düşüncelerimden birazını bırakayım şuraya dedim.
'Hayatınızdaki en önemli iki gün; doğduğunuz gün ve neden doğduğunuzu anladığınız gündür.' -Mark Twain
Bu konuda kendi kendime çok düşünüyorum, bu hayata gelme amacım ne diye... Bulamadım daha. Ne zaman bulurum onu da bilmiyorum. Amaçsız yaşamak canımı da sıkıyor. Evimin kirasını ödeyim diye mi yaşıyorum ben? Bence hayır. Bu dünyaya bir iz bırakabilecek miyim? Adımı hatırlayan son kişi öldüğünde hiç var olmamış gibi mi olacağım yoksa. Hatırlanacaksam nasıl hatırlanacağım? Neyim ben? Amacım ne? Gerçekten çok düşünüyorum.
Not: Bari devamı için tıklayın.
Şimdi de Oscar Wilde'ın sözünü paylaşıp altına söz hakkında Stephen Fry'ın düşüncelerini paylaşacağım içeriğin devamında da benim düşüncelerimle birlikte aşık atışmamız başlayacak.
'If you want to be a grocer, or a general, or a politician, or a judge, you will invariably become it; that is your punishment. If you never know what you want to be, if you live what some might call the dynamic life but what I will call the artistic life, if each day you are unsure of who you are and what you know you will never become anything, and that is your reward.' -Oscar Wilde (kaynak: 1)
Yani Türkçesi:
'Bakkal, general, politikacı ya da yargıç olmak istiyorsan, her zaman o olacaksın; bu senin cezan. Ne olmak istediğini asla bilmezsen, bazılarının dinamik diyebileceği ama benim sanatsal hayat diyeceğim şeyi yaşarsan, her gün kim olduğundan ve ne bildiğinden emin değilsen, istediğin her şey olabileceksin ve bu senin ödülün.' -Oscar Wilde
Stephen Fry Oscar Wilde'ın sözünü şöyle hatırlatıyor:
'Oscar Wilde said that if you know what you want to be, then you inevitably become it - that is your punishment, but if you never know, then you can be anything. There is a truth to that. We are not nouns, we are verbs. I am not a thing - an actor, a writer - I am a person who does things - I write, I act - and I never know what I am going to do next. I think you can be imprisoned if you think of yourself as a noun.' -Stephen Fry (kaynak: 1)
Yani Türkçesi:
'Oscar Wilde der ki, "Hayatta tam olarak ne olmak istediğini bilirsen, o olacaksın ve senin cezan da bu olacak; ama eğer bilmezsen, o zaman her şey olabilirsin." Bunda bir gerçek var. Biz isimler değiliz, fiilleriz. Ben bir şey değilim; bir aktör, bir yazar. Ben bir şeyler yapan bir insanım; yazıyorum, oynuyorum ve bundan sonra ne yapacağımı asla bilmiyorum. Kendinizi bir isim olarak düşünürseniz bunun sizi hapsedilebileceğini düşünüyorum.' -Stephen Fry
Mark Twain açıkça diyor ki ne olduğunuzu anlamak hayatınızdaki en önemli anlardan birisidir. Diğeri de doğmak diyor zaten.
Oscar Wilde ise diyor ki ne olduğundan çok ne yaptığın önemlidir. Biz bir 'şey' değiliz, biz bir şeyleri 'fiilen' yaparız diyor. Ne olduğunu bilmek insanı hapseder diyor.
Bana göre insan planlı yaşamalı ve bir sonraki adımı bütün etkileri ile değerlendirmeli. Uzun vadeli planlardan bahsediyorum tabii beş dakika sonra ne yaşayacağımızdan emin olamıyoruz ama neyi istediğimizi bilmeliyiz ve ona göre yaşamalıyız diye düşünüyorum. Beş dakika sonra da ona göre 'fiil'lerimizi düzenlemeliyiz diyorum. Mark Twain de kısmen böyle söylüyor bir karar ver diyor ama 'ne' olacağına karar ver diyor ne yapacağından ziyade. Orayı bi' aklımızda tutalım.
Oscar Wilde'ın düşüncelerine şöyle katılıyorum; evet biz bir 'şey' değiliz, biz bir şeyleri 'fiilen' yaparız. İnsanlara bir şeyleri öğretmeyi sevebiliriz ama bu 'öğretmen' olduğumuz anlamına gelmez. Ben 'öğretmeyi' seviyorum, diyebiliriz. Ama Oscar Wilde'a şu açıdan katılmıyorum; ne yapacağını bilmek insanı hapsetmez bence adım adım mutluluğa götürür. Ne istediğini biliyorsan ve istediğin şeyleri yapıyorsan bu seni hapsetmez ki mutlu eder bence. Kısıtlar mı diye düşünüyorum, bi' nebze olabilir belki, o da şöyle örneklenebilir, mesela ben insanlara bir şeyler öğretmek istiyorum bunun için adımlar atıyorum bu nedenle de alternatif olacak aktivitelerden uzak duruyorum. Evet o zaman bu beni kısıtlayabilir.
Şimdi ben daha çok Mark Twain'in fikirlerine katılıyorum ama Oscar Wilde da haklı. Şimdi ikisinin fikirlerini harmanlayıp kendi fikrimi ortaya koyacağım.
'Ne olduğumuzdan çok ne yapmak istediğimizi bilmeliyiz ve bu isteğimizi yerine getirirken alternatif olarak yapabileceğimiz şeylerden de kendimizi geri bırakmamalıyız. Bunlar arasında bir denge oluşturmalı ve hayatımızı mutlu olduğumuz şekilde yaşamalıyız.' -bubble30
İçeriğin devamı için buraya tıklayın lütfen.
Yorumlar
ama gerçekten müthiş bir içerik olmamış mı? vallahi çok içime sindi...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız