Çanakkale’de boğazdan geçit vermemek için boğazı kesecek şekilde yerleştirilmiş Alman mayın hatları vardı. Düşmanların hareketlerinin izlenmesiyle önemli bir detay fark ettiler ve Nusret Mayın Gemisi Erenköy’deki mayınları kıyıya paralel döşeme planı yapar.

Erenköy’ün seçilmiş olmasının sebebi düşman zırhlıları dönüş yolunda burada manevra yapıyordu. Mayın Grup Komutanı Binbaşı Nazmi Bey ve Yüzbaşı Hakkı Bey önderliğinde Nusret Mayın Gemisi, gece yarısı Çanakkale’den ayrıldı.

Tüm ışıkları söndürüp hedefe ilerlendi. Bu şekilde düşmanların devriye gemilerine yakalanmadılar ve mayınları döşediler. E haliyle bu yüzden geriye dönüş yolu da çok tehlikeliydi ama bu zor görevin üstesinden geldiler.

18 Mart 1915 tarihinde düşman saldırıya geçince, kontrollü devam eden savaşta bir anda beklenmedik bir olay gerçekleşti. Erenköy’e yanaşan Bouvet, mayına çarpıp batan ilk savaş gemisi oldu. Ardından iki büyük savaş gemisi daha battı ve dört tanesi de ağır yaralanınca düşman büyük bir güç kaybetti.

Nusret Mayın Gemisi’nin bu tarihi görevi, bir tarihin değişmesine ve savaşın uzamasına; yani bir dönüm noktasına sebep oldu. Bu hamle ile başlayan dönüm noktası Seyid Onbaşı, Yahya Çavuş, 57. Alay ve tabii ki Anafartalar Komutanı Mustafa Kemal ve isimlerini saymakla bitiremeyeceğimiz kahramanlar sayesinde Çanakkale bir destana dönüştü.

Sonrasında 

“ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!” 

efsanesi yazıldı.