İnsanlık var olduğu günden beri dolandırıcılar vardır. Hatta bazıları kralları bile kandırmayı başardı. Fakat aralarında biri var ki adını dolandırıcılar tarihine altın harflerle yazdırdı, Sülün Osman. Sülün Osman garip bir adamdı. Ağzı inanılmaz laf yapıyordu ve saf birini gördüğü anda gözünden tanıyordu. Bu yeteneklerini öyle bir kullandı ki insanlara saat kulelerini, meydanları ve hatta köprüleri bile sattı.
Tabii işin temeline bakacak olursak Sülün Osman bir hırsız ama kullandığı taktikler o kadar ilginç ki insan ister istemez şaşırıyor. Kemal Sunal filmlerine ve Aziz Nesin öykülerine bile konu olan Sülün Osman, yıllar sonra verdiği bir röportajda asıl dolandırıcının kendisi olmadığını söyleyecek kadar da cesur.
Gerçek adıyla Osman Ziya Sülün, 1923 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Çocukluğu hakkında pek fazla detay bilinmiyor ama babasının memur olduğunu söylemiştir. İmparatorluğun yıkıldığı ve yerine genç cumhuriyetin kurulduğu yıllarda büyüyen Osman, kısa süre içerisinde namusuyla para kazanamayacağını anlamış ve dolandırıcılığa ilk adımını atmıştır.
Küçük Osman’da okuyacak göz olmayınca sokak sokak gezmeye başlamış. Bu boş dolaşmalar sırasında Kumkapı’da Aleko isimli bir Rum ile tanışmış. Kumkapılı Aleko olarak bilinen bu adam şehrin en büyük üç kağıtçılarından biriymiş ve Osman’ı sevince onu çırağı yapıp tüm bildiklerini öğretmiş. Kesin olmamakla birlikte Osman’ın gençlik hikayesi böyle bilinir.
Osman Ziya Sülün, ilk işine 1948 yılında imza atıyor. O dönem İstanbul’un Fatih semtinde bir ev tutan Osman, birkaç yıl bu evde kira vermeden kalmayı başardı. Derler ki ev sahibini ustaca dolandırdığı için o günden sonra Sülün Osman olarak anılmaya başladı.
İÇERİĞİN DEVAMI İÇİN TIKLAYIN.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız