Osmanlı Devleti'nde kullanılan takvim, saat ve ölçü sistemleri Avrupa devletlerinde kullanılan sistemlerinden farklı olduğu için bu durum yanında uluslararası ekonomik ve ticari ilişkilerde zorluk ve karışıklık getirmiştir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde çağdaş olma yolunda adımlar adan Türkiye Cumhuriyeti'nde bu zorluk ve karmaşanın kaldırılması amacıyla takvim, saat ve ölçü sistemlerinde değişiklik yapılması Atatürk inkılaplarından birisidir.

Cumhuriyetin ilanından sonra bu zorlukları ortadan kaldırmak amacıyla önce 26 Aralık 1925'te çıkarılan 697 sayılı Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair Kanun ile çağdaş dünyanın kullandığı saate geçilmiş, bir gün 24 saate bölünmüştür; ayrıca 26 Aralık 1925'te kabul edilen bir diğer kanun olan 698 sayılı Takvimde Tarih Mebdeinin Tebdili Hakkında Kanun ile Miladi (Gregoryen) takvim kabul edilmiştir. Her iki kanun da 1 Ocak 1926 itibariyle uygulanmaya başlanmıştır. Böylece ekonomik, ticari, sosyal, devlet işlerinin ve günlük hayatın karmaşası önlenmiş olmuştur.

20 Mayıs 1928 tarihinde 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun kabul edilerek milletlerarası rakamlar kullanılmaya başlanmıştır. Aynı sene rakamların peşine Atatürk Harf İnkılabını yapmıştır. 26 Mart 1931 tarihinde kabul edilen 1782 sayılı Ölçüler Kanunu ile de eski ağırlık ve uzunluk ölçüleri değiştirilmiştir. Böylelikle rakamlarda ve ölçüde birlik sağlanmıştır.