Araç ve yayaları trafikte koordine eden trafik ışıklarının hayatımızda kayda değer bir yeri vardır ve hayati önem taşır.

Trafik ışığı ilk olarak, İngiltere'de demiryolu ağı için sinyalizasyon sistemleri tasarlama uzmanı olan Mühendis John Peake Knight'ın çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır.

Knight, 1865'te hiç araba olmayan ancak atlı araba ve yayaların çok olduğu Londra yollarında bir demiryolu sinyalizasyon sistemi kullanma düşüncesi ile Londra Emniyet Müdürü Richard Mayne'e başvurmuştur.

1868 yılında kırmızı ışığın 'dur', yeşil ışığın 'geç' anlamına geldiği bir sistem düşünülmüştür. Trafik ışıkları gaz ile çalışmaktadır ve polisler, ışığı çalıştırmak için bütün gün yanında durmuşlardır. Proje güvenli sanılsa da kısa süre sonra ışıklar bir polis memurunun yanında patlamış ve böylece uygulamadan kaldırılmıştır.

Ama sonuç olarak dünyanın ilk trafik sinyali olma ünvanına sahip olmuştur bu proje.

1900’lerin başlarında sanayileşmeyle birlikte şehirler kalabalıklaşmış ve otomobil kullanımı başlayarak trafik büyük ölçüde artmıştır.

New York'ta 1912 yılında trafikle ilgilenen ABD’li polis Lester Wire, elektrikli trafik ışığı fikrini ortaya atmıştır.

Dünyanın ilk elektrikli trafik ışıkları 5 Ağustos 1914’te, Ohio eyaletinin Cleveland şehrinde hizmete girmiştir. Euclid Bulvarı ve 105. Cadde’nin birleştiği köşede kurulan 5 metre yüksekliğindeki lambanın ışıkları kırmızı ve yeşildi. Kırmızı ışık 'dur', yeşil ışık 'geç' anlamına geliyordu ve ayrıca ışıkların değişim süresine kısa bir süre kala sesli uyarı da yapılıyordu. Mühendis James Hoge, tasarladığı bu sistem için 1918’de patent almıştır.

Günümüzde de dünyanın dört bir yanında bu içerikte ve önceki içerikte bulunan tasarımların biraz daha modern halini kullanmaktayız.

Unutulmamalıdır ki, trafik kurallarına uymak hayati önem taşır.

İçeriğin devamı için buraya ve buraya tıklayın.

kaynak:1