Güneş’in sıcaklığını hepimiz her gün hissediyoruz. Peki ama Güneş bu kadar sıcakken, uzay neden çok soğuk? Bu sorunun cevabını öğrenmek için öncelikle aralarındaki farkı bilmemiz gereken iki terim var: ısı ve sıcaklık.
Isı, madde miktarına bağlı bir enerji çeşidiyken sıcaklık sadece bir ölçümdür. Isı; bir nesneye aktarıldığı zaman nesnenin sıcaklığı yükselir, nesneden çıkarıldığında ise nesnenin sıcaklığı düşer. Bu transferler de farklı şekillerde gerçekleşir.
Nesnelerde sıcaklık transferi nasıl gerçekleşiyor?
Bu ısı transferi üç şekilde gerçekleşiyor: kondüksiyon (iletim), konveksiyon (taşınım) ve radyasyon (ışınım) olarak.
- Kondüksiyon tipi ısı transferini katı maddelerde görürüz. Katı cisimleri oluşturan parçacıklar ısındığında titreşimleri artar. Bu süreçte birbirlerine çarparak daha sıcak parçacıklardan daha soğuk olanlara ısı aktarımı olur. Ateşe tuttuğunuz bir demir çubuğun ya da demir bir kaşığın sıcak bir şeye teması sonrasında elimizi yakan şeyin nedeni bu tip ısı transferidir.
- Konveksiyon tipine ise sıvı veya gazlarda tanık oluruz. Akışkan madde ısıtıldığında moleküller yükselir ve beraberinde ısı enerjisini de taşırlar. Mesela odalarımızdaki kaloriferler bu tip ısı transferi prensibiyle çalışırlar.
- Işınım yolu ise bu iki süreçten farklı olarak ısı, ışık dalgaları ile yayılır. Tüm cisimler sıcaklıklarına bağlı olarak belli bir seviyede termal enerji ışınımı yaparlar. Oda sıcaklığında biz de dahil olmak üzere kızılötesi dalgalar şeklinde ısı yayar. Bu şekilde termal kameralarla insanların ateşi ölçülebiliyor. Yani madde tanecikleri ile gerçekleşmez, dalgalarla gerçekleşir.
İşte bu nedenle Güneş, Dünya'dan 150 milyon km uzakta olmasına rağmen Güneş'in enerjisi, Dünya'ya ulaşır.
DEVAMI İÇİN TIKLAYIN.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız