1 Kasım 1922'de Saltanat kaldırılmış ve 1 Kasım 1928'de Harf İnkılabı yapılmıştır.
Saltanatın kaldırılışının 100. yılı ve Harf İnkılabının 94. yılı kutlu olsun!
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk birinci ağızdan saltanatın kaldırılması sürecinin bir kısmını şu sözlerle anlatmıştır:
"Üç komisyon bir odada toplandı. Başkanlığına Hoca Müfit Efendi'yi seçti. Konuyu görüşmeye başladılar. Şer'iye Komisyonu'nda bulunan hoca efendiler, hilâfetin saltanattan ayrılamayacağını, bilinen safsatalara dayanarak iddia ettiler. Bu iddiaların yersizliğini ortaya koyup çürütmek için serbestçe konuşabilecek olanlar ortaya çıkar görünmediler.
Biz, çok kalabalık olan bu odanın bir köşesinde tartışmaları dinliyorduk. Bu şekildeki görüşmelerin istenilen sonuca varmasını beklemek boşunaydı. Bunu anladık. Sonunda, karma komisyon başkanından söz istedim.
Önümüzdeki sıranın üstüne çıktım. Yüksek sesle şu konuşmayı yaptım: «Efendim, dedim, hâkimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından, hiç kimseye ilim gereğidir diye, görüşme ve tartışmayla verilmez. Hâkimiyet, saltanat, kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları, zorla Türk milletinin hâkimiyet ve saltanatına el koymuşlardır. Bu zorbalıklarını altı yüzyıldan beri sürdürmüşlerdir.
Şimdi de Türk milleti bu saldırganlara isyan ederek ve artık dur diyerek, hakîmiyet ve saltanatını fiilen kendi eline almış bulunuyor. Bu bir oldubittidir. Söz konusu olan, millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız meselesi değildir. Mesele, zaten oldubitti haline gelmiş olan bir gerçeği kanunla ifadeden ibarettir.
Bu mutlaka olacaktır. Burada toplananlar, Meclis ve herkes meseleyi tabiî olarak karşılarsa, sanırım ki uygun olur. Aksi takdirde, yine gerçek, usulüne uygun olarak ifade edilecektir. Fakat, belki de bazı kafalar kesilecektir.
İşin ilim yönüne gelince, hoca efendilerin merak ve endişeye kapılmalarına yer yoktur. Bu konuda «ilmî açıklamalarda bulunayım» dedim ve uzun uzadıya birtakım açıklamalar yaptım. Bunun üzerine, Ankara milletvekillerinden Hoca Mustafa Efendi, «Affedersiniz efendim, dedi, biz konuyu başka bakımdan ele alıyorduk; açıklamalarınızla aydınlandık» dedi. Konu karma komisyonca çözüme bağlanmıştı.
Sür'atle kanun tasarısı hazırlandı. O gün Meclis'in ikinci oturumunda okundu.
Ad okunarak oya konması teklifine karşı, kürsüye çıktım. Dedim ki, «Buna gerek yoktur. Memleket ve milletin istiklâlini ebedî olarak koruyacak ilkeleri, yüce Meclis'in oy birliği ile kabul edeceğini sanırım.» «Oya» sesleri yükseldi. Sonunda, başkan oya sundu ve «oy birliği ile ka'bul edilmiştir» dedi.
Yalnız olumsuzluk bildiren bir ses işitildi: «Ben muhalifim!» Bu ses «söz yok» sesleriyle boğuldu. İşte Efendiler, Osmanlı Saltanatı'nın yıkılış ve göçüş merasiminin son safhası böyle geçmiştir." (kaynak: 1)
Bu resimde de yıllarca çocukların ve halkın yeni harfleri öğrenmesini sağlayacak Atamızın kendi el yazısı ile Latin harfleriyle yazdığı "Harf Marşı"nı görüyoruz. Sözlerini kendi yazdığı ve Osman Zeki Üngör'ün bestelediği harf marşıyla halkına yeni harfleri öğreten bir lidere sahip olduğumuz için çok şanslıyız.
Saltanatın kaldırılışının 100. yılı ve Harf İnkılabının 94. yılı kutlu olsun!
Başta Ulu Önder Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kurtuluş mücadelesi vermiş kahramanlarımızı sevgi, saygı, minnet, özlem ve rahmetle anıyoruz.
Yorumlar
CANIM ATAM
CANIM ATAM, İYİ Kİ ATAM!
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız