Kasım 14, 2024

3 MART 1924 KANUNLARI

LAİK VE DEMOKRATİK CUMHURİYET OLMA YOLUNDA ADIMLAR

3 Mart 1924 günü kabul edilmiş olan aşağıda bahsedeceğimiz 3 kanun, Türkiye Cumhuriyeti için laik, çağdaş ve demokratik cumhuriyet olma yolunda atılmış büyük adımlardandır.

  1. 429 Sayılı Kanun: Şeriye ve Evkaf ve Erkânı Harbiyei Umumiye Vekâletlerinin İlgasına Dair Kanun (Din İşleri ve Vakıflar Bakanlığı ile Genelkurmay Bakanlığı'nın Kaldırılması)

  2. 430 Sayılı Kanun: Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Kanunu)

  3. 431 Sayılı Kanun: Halifeliğin Kaldırılması ve Osmanlı Soyundan Olanların Türkiye Dışına Çıkarılması Kanunu

3 MART 1924 KANUNLARI

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 1 Mart 1924 tarihli meclis açılış konuşmasında;

''Memleketin genel hayatında orduyu siyasetten ayırmak ilkesi, Cumhuriyetin daima göz önünde tuttuğu bir esas noktadır. Şimdiye kadar izlenen bu yolda, Cumhuriyet orduları vatanın gücü ve güvenilir kurtarıcısı olarak saygılı ve güçlü bir mevkide kalmıştır. Bunun gibi bağlı olmakla mutluluk duyduğumuz İslam dinini de yüzyıllardan beri olageldiği üzere bir siyaset aracı olmak durumundan çıkarıp yüceltmenin gerekli olduğu gerçeğini görüyoruz. Mukaddes ve kutsal olan inanç ve vicdan duygularımızı, muğlak ve değişken olan ve her türlü menfaatler ve ihtiraslara sahne olan siyasetten ve siyasetin bütün organlarından bir an önce ve kesinlikle kurtarmak, milletin dünyadaki ve ahiretteki mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur." (Atatürk'ün Bütün Eserleri, C. 16, s. 230).

demiştir.

3 Mart 1924'te kabul edilen 3 kanunun amaçları da açıkça belirtilmiştir, verilen kanun tekliflerinin kabulu ile Erkan-ı Harbiye Vekaleti (Genelkurmay Bakanlığı) kaldırılmış yerine Genelkurmay Başkanlığı kurulmuş; Şeriye ve Evkaf Vekaleti (Din İşleri ve Vakıflar Bakanlığı) kaldırılmış yerine Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur. 

Böylece hem ''din'' hem ''ordu'' siyasetten ayrılmıştır.

3 MART 1924 KANUNLARI

Atatürk, 1 Mart 1924 tarihli meclis konuşmasında ayrıca,

'Kamuoyunda saptanan eğitim ve öğretimin birleştirilmesi ilkesinin, vakit kaybetmeksizin uygulanması gereğini gözlemliyoruz.''

demiştir.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile okullar arası ayrım ortadan kalkmış ve tüm bilim ve öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmıştır. Din İşleri Bakanlığı'na bağlı okulların da aynı şekilde MEB'e bağlanması ve medreselerin kapatılması ile

eğitim-öğretim laikleştirilmiştir.

3 MART 1924 KANUNLARI

431 Sayılı Kanunu'nun gerekçesinde halifeliğin ''hükümet'' demek olduğu ve ''çağdaş bir hükümetin yanında ayrıca bir halifelik makamına gerek olmadığı'' belirtilmiştir. Ayrıca mecliste bazı vekillerin halifeyi, TBMM'nin üstünde kabul etmesi, Halife Abdülmecid Efendi'nin yetkisini aşan davranışlarda bulunması ve eski rejim taraftarlarının sığınabilecekleri tek makamı halife olarak görmesi gibi durumların söz konusu olması da halifeliğin kaldırılmasına sebep teşkil etmektedir.

Halifeliğin kaldırılması ile birlikte Millet egemenliği güçlenmiştir ve Türkiye Cumhuriyeti laik karakterini ortaya koymuştur.

Sonuç olarak, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ''Millet, cumhuriyetin bugün de ileride de kesinlikle ve sonuna kadar her türlü saldırılardan korunmasını istemektedir.'' dediği konuşmasında 'dinin' ve 'ordunun' siyasetten ayrılması ve öğretim birliğinin sağlanması gerektiğini söylemiştir. Atamızın kendi ifadesiyle 'aşama aşama' gerçekleştirilen Cumhuriyet Devrimi'nin laiklik ilkesinin gerçekleştirilmesinde büyük rolü olan incelediğimiz bu 3 kanun, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, çağdaş ve demokratik cumhuriyet olma yolunda attığı büyük adımlardandır. 

Yorumlar

  • Konu kısa ve öz olarak bu kadar iyi anlatılabilirdi

  • ''Millet, cumhuriyetin bugün de ileride de kesinlikle ve sonuna kadar her türlü saldırılardan korunmasını istemektedir.'' Ne değerli bir söz

  • çok önemli.

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun