Size bugün kesin sonuç alınan bir Türk zaferinden bahsedeceğim. Elbette tarih derslerinde gördük ama biz size derslerde anlatılanları değil kaynaklarda nelerin nasıl olduğunu anlatacağız. Mustafa Kemal Paşa’nın dehasından İsmet Paşa’nın dönemin şartlarında aslında mümkün olmayan top atışlarından, yapılan strateji inanmayan kişiden, verdiği sözü tutamadığı için intihar eden kişiden bahsedeceğiz. O zaman ilk heyecan oluşsun. Tarihimizin şanlı zaferi ve şanlı bayramımızın anlatımına başlayalım.
Öyle bir komutan hayal edin ki hem askerlik hem psikoloji hem insan doğası hem de sanattan bu kadar iyi anlasın. Bu kişi Mustafa Kemal Atatürk. 28 Temmuz günü Akşehir’de bir futbol maçı organize ettiriyor. Bu maçta Türk I. Ordu ve II. Ordu takımları karşılaşacak. Bu maçın haberi Yunan tarafına da gidiyor. Eeee casuslar her yerde. Bu maçtan bir gece önce İsmet ve Fevzi Paşaları yanına çağırıp yapılacak olan taarruzun kaba taslak planını anlatıyor ve diyor ki maçtan sonra toplantı var hazırlanın. Canım atam resmen Yunan tarafına algı yapıp stratejisini anlatacak. İşte bu zekanın en net örneğidir. Futbol maçı bittikten sonra tüm paşaların katılımıyla saat 21:00’da başlayan toplantı sabaha kadar sürüyor. Bu toplantıda Mustafa Kemal Paşa stratejisini sunuyor.
Mustafa Kemal Paşa anlattığı planda Kuzey de bulunan 120.00 kişiyi güneye kaydıracağını açıklar. Bunun sebebi orada bulunan arka arkaya tam 5 hat şeklinde bulunan Yunan savunma mevzilerini geçmektir. Bu mevzileri denetleyen İngiliz Kurmayları ‘’Türkler eğer buraya 4 5 ay gibi bir sürede aşarsa 1 günde aştıklarını kabul ederiz.’’ Demiş ve bu durumu aynen bu şekilde rapor etmişlerdir. Bu rapor sonrasında Yunanlıların komutanı olan Hacı Anesti iyice rahatlamıştır ve bu alandan bir taarruzun gerçekleşemeyeceğine iyice emin olmuştur.
Planı açıkladıktan sonra odada bulunan çoğu Kurmayın Harp Okulundan taktik ve strateji hocası olan ve aynı zamanda II. Ordu Komutanı olan Yakup Şevki Paşa - kendisi yaşından ve tecrübelerinden dolayı temkinli ve garantici birisidir – bu plana karşı çıkar ve 120.000 kişinin hiçbir şekilde kaydırılamayacağını savunur. Bu plana göre yapılacak bir taarruzun tüm orduyu kaybetmeye sebep olacağını öne sürer.
Mustafa Kemal Paşa öğretmenine duyduğu saygıdan planı tekrar anlatır gene ikna olmayan Paşaya bir seferde İsmet Paşa anlatır ama Yakup Şevki Paşa ikna olmaz ve der ki ‘’Bu plan ile yaşadığımız kayıplardan dolayı, bizi Meclisin önünde asarlar.’’ Bunu duyan Mustafa Kemal Paşa hiddetle ayağa kalkıp ‘’Paşam siz merak etmeyin tarih önünde bütün sorunluluk bana aittir. Asacaklarsa beni asarlar.’’ der. Mustafa Kemal Paşanın bu tepkisinden sonra İsmet Paşa ortamı yumuşatır ve Yakup Şevki Paşa plana inanmasa da ‘’Emredersiniz.’’ diyerek üstüne düşün vazifeyi kabul eder.
Plan dahilinde 120.00 kişi bakın sadece insan olarak düşünmeyin atlar, toplar, mühimmatlarda taşınıyor. Etraf tozacak, atlar kişneyecek en kötü nalları ses çıkartacak. Yani gerçekten neredeyse imkânsız bir olay bu. Geceleri gerçekleştirilen bu kayma olayının sonucunda artık 26 Ağustos gece saat 03:00’ tüm ordu planı hazır şekle geldi. Bunu yapmak taktik ve stratejik olarak nasıl bir dehanın ve koordinasyonun olduğunu hepimize anlatıyor bence. O sabah olan sisten dolayı taarruz 1 saat geç başlıyor.
Yunan Ordusu
General Hacı Anesiti
230.000 Asker
90.000 Tüfek
400 Top
1.500 Makineli Tüfek
50 Uçak
Türk Ordusu
Mustafa Kemal Paşa
200.000 Asker
100.000 Tüfek
300 Top (Yaklaşık)
800 Makineli Tüfek
10 Uçak
Bu taarruzda sanki Türk ordusu eşsiz bir orkestra gibi aldığı emirleri eksiksiz yerine getiriyor. Ama bu durumda İsmet Paşanın önderliğinde gerçekleştirilen top atışlarının zekâ ve akıl dolu konuşlanmalarını ve aynı anda ateşlenip hedefleri tam isabet vurmalarındaki yeteneğe değinmeden edemeyeceğim. Öyle bir sistem kurmuştu ki İsmet Paşa tüm toplar eş zamanlı ateşlenip tam isabet vurdular. Bakın o dönemde eldeki topların yetersizliğiyle bu yapılan top atışı İsmet Paşanın askeri alandaki zekasını kanıtlar niteliktedir.
Gerçekleştirilen taarruzda Çiğil Tepe’de konuşlanmış olan Yunan kuvvetleri can siperane bir savunma yaparlar. İki gün boyunca tepeye saldıran Türk kuvvetleri bir türlü sonuç alamaz ve burada bulunan 57. Tümen komutanı Yarbay Reşat verdiği sözü tutamamayı gururuna yediremeyip intihar eder. Aynı gün Çiğil Tepe ele geçirilir. Boştan yere Şanlı Türk Ordusu denmiyor. Tarihinde nice başarılar nice zaferler nice onurlu ve gururlu askerler vardır.
29 Ağustos sabahı Kurmay Binbaşı Tevfik Bıyıklıoğlu İsmet ve Fevzi Paşaya gider. Sunduğu rapor ile haritaları inceleyen Paşalar düşmanın sarıldığını öğrenirler. Sabaha Karşı Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal Paşayı uyandırır ve malümatı söyler. Kafasında zaten kazılı olan haritayı bir de önüne açan Mustafa Kemal Paşa ‘’Bitti bu savaş.’’ dedikten sonra, İsmet Paşayı ve Fevzi Paşayı yanına çağırır. İsmet Paşaya Afyon’da kalmasını ve savaşı yönetmeye devam etmesini söyler. Fevzi Paşaya ise II.Ordu komutanı Yakup Şevki Paşanın yanına gitmesini oradan düşmanı sarmaya devam etmesini emreder. Kendisi ise savaşın en kritik bölgesi olan Dumlupınar’a hareket ederek Başkomutan Meydan Savaşını yönetmeye gider. Bu savaşta kullanılan harp taktiği Hitler tarafından Yıldırım Harekatının Doktrini olarak kabul edilir ve mekanize birlikler ile uygulanır.
31 Ağustos’ta muharebe alanına gittiğinde, gördüğü manzara karşısında hissettiği felakete – felaket demişken insani felaketten bahsediyorum. Yani düşman ölülerinin çıkardığı manzaranın felaketinden- üzülen Mustafa Kemal Paşa üzülür ama vatan savunmasını yapanın biz olduğumuzu bilir ve şunları söyler:
''Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları, Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi'nde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını inanılmayacak kadar az bir zamanda yok ettiniz. Büyük ve seçkin ulusumuzun fedakarlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız. Sahibimiz olan büyük Türk ulusu, geleceğine güvenmekte haklıdır. Savaş alanlarındaki başarı ve fedakarlıklarınızı yakından görüp izliyorum. Ulusumuzun size olan övgülerinin iletilmesine aracılık etme görevinin arkasını bırakmayacak, sürekli olarak yerine getireceğim. Ödüllendirme için Başkumandanlığa öneride bulunulmasını, Cephe Kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri de verileceğini göz önünde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini talep ederim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!''
Şimdi size Mustafa Kemal Atatürk’ün dehasını bir kez daha kanıtlayacağım. Savaş sonrasında bu savaşta kullandığı stratejiyi soranlara ‘’Bu strateji Hannibal’ın Roma seferindeki İkinci Pön Muharebesindeki Cannae Savaşındaki manevra planıdır.’’ der. Şimdi bir saniye bir saniye, o zamana kadar okuduğu yüzlerce kitap arasından sadece bir sayfayı hatırlayıp bunu ordusuna uygun hale getirmek için güncelleyip üzerine ordusuna entegre etmesi deha olduğunun kanıtı değil de nedir?
30 Ağustos’tan sonra günde 40 ile 50 kilometre arası ayağındaki çarıklarla hem yürüyüp hem savaşan Türk Ordusu – günümüzde yürüyelim desek yürüyemeyiz durmaksızın- 9 Eylül’de tüm Yunan kuvvetlerini o bölgeden ve son olarak İzmir’den temizledir. Eylül bitmeden de ülkemizdeki tüm Yunan kuvvetleri temizlendi. İzmir’in dağlarında açtı çiçekler zafer bizimdir.
BAŞTA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARI OLMAK ÜZERE TÜM ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUZ. HEPİMİZİN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN.
Son resmin kaynağı: 1
Yorumlar
Zaferimiz çok güzel anlatılmış teşekkürler
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun!
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız