Haçlı ordusu salgının getirdiği açlıktan dolayı kendi atlarını bile yemişti. Haçlı ordusu hem kendisi için hem de Antakya halkı için gıda bulmak zorundaydı. Antakya çevresinde bulunan diğer Müslüman köyler ve kasabalar ise haçlılara ellerindeki gıdayı vermek istemiyordu.

Haçlılar da bu durumda Antakya çevresinde bulunan köy ve kasabaları yağmalamaya başladı. Haçlılar sadece gıda değil at da toplayarak tekrardan süvari birliklerini toparlamaya çalıştılar. Haçlılar bir süre sonra saldırılarını daha da yayıp çevre şehirlere ve kalelere de saldırılar yapmaya başladılar. Haçlıların yaptıkları zamanla zorbalık seviyesinin sınırlarını zorlayıp vahşete kaymaya başlamıştı. Hatta dönemin bazı tarihçileri haçlıların bir grubunun kendilerine direnen bir kaleyi ele geçirdikten sonra ölmüş düşmanlarının etlerini pişirip yediğini bile anlatır. Açlığın insanları ne kadar vahşileştirebileceği son derece korkutucu bir gerçek.