Kristof Kolomb en sonunda 1517 yılında Amerika Kıtası’nın ana karasına ayak basmayı başarmıştı. Ancak Kolomb ve yanındakiler Yutacan bölgesinde karaya çıktıkları zaman Mayaların kalıntılarından başka bir şey göremediler. Mayalar vardı ama pek çok Maya yerleşimi terkedilmiş haldeydi ve ormanlar eski Maya yerleşimlerini kaplamıştı.

İspanyollar Amerika’ya ilk yerleşimlerini ise 1513 yılında günümüzde Panama’nın güneyinde kalan bölgeye kurmuştu. Bu yerleşimin adı Castilla de Ora’ydı. Burası hem İnkalara hem de Azteklere eşit uzaklıkta sayılabilecek bir yerdi. Bu yerleşim yerinin çevresinde ise genel olarak Amerikan yerlilerinin kabileleri vardı. İspanyollar zaman içinde bu yerli kabilelerle dostluk kurdular. Ancak İspanyolların Avrupa’dan getirdiği ve Amerikan yerlileri için yeni sayılabilecek pek çok hastalık İspanyollarla karşılaşan Amerikan yerlilerinin ölümüne yol açtı. İspanyollar henüz silah kullanmadan çok sayıda yerlinin ölmesine sebep olmuştu.

1517 yılında ise Kolomb’un Yutacan’a gelmesi Amerika Kıtası üzerinde büyük keşif hareketlerini tetikledi. İspanyollar Amerika Kıtası’ndan aldıkları yerlileri köle olarak satmaya ve her geçen gün daha fazla bölgeyi keşfetmeye başladılar. Castilla de Ora’da yaşananlar Yutacan ve çevresinde de yaşanmaya başlamıştı. İspanyol kaşifler yanlarında getirdikleri hastalıklar yüzünden binlerce yerlinin ölümüne yol açmıştı. Aynı zamanda keşifler devam ederken yerliler arasında İspanyolların tanrılar tarafından gönderilmiş olabileceği fikri de bölgede yaşayan Amerikan yerlileri arasında yayılmaya başlamıştı. İspanyolların çelikten zırhları ve silahları vardı. Çelik Amerikan yerlileri için bilinmeyen bir maddeydi. En önemlisi de İspanyolların bindiği atlar yerlilerin ilk defa karşılaştıkları bir şeydi. Yerli halk İspanyol süvarilerinin ata binmiş insanlar olduğunu anlayamıyordu ve onları farklı canlılar zannediyorlardı. İspanyollar keşiflerine devam ederken bakalım ilerleyen günlerde neler yaşanacaktı?

 

 

İspanyollarla yerlilerin ilk karşılaşmaları nasıl oldu?