Yayılmacı bir politika izlemek niyetinde olan İznik Krallığı Anadolu Selçuklu Devleti için son derece Büyük bir tehdit haline gelmişti artık. Gelinen son noktada İznik Krallığı Latin Krallığı ile de anlaşmaya vararak Anadolu Selçuklu Devleti ile olacak olası bir savaş anında Latin Krallığı’nın da desteğini almayı garantilemiş gibiydi. Tam da bu sırada Bizans’ın tahttan indirilen eski hükümdarı 3. Aleksios tekrardan Konstantinapol’de tahtına çıkabilmek için Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev’den yardım istemek üzere Konya’ya gelmişti. Bu gelişme Gıyaseddin Keyhüsrev için hem Latin Krallığı’na hem de İznik Krallığı’na karşı kullanabileceği bulunmaz bir fırsat yaratmıştı. Gıyaseddin Keyhüsrev sonrasında bu kozu kullanmak adına yanına 3. Aleksios’u da alarak ordusu ile birlikte Alaşehir’e doğru yol aldı. İznik Krallığı’nın orduları da Alaşehir’e doğru ilerlemeye başladı.

Artık savaşın yaşanması an meselesiydi. Ancak Latin Krallığı ile anlaşmaya varan tek taraf İznik Krallığı değildi. Gıyaseddin Keyhüsrev de Latin Krallığı ile askeri bir anlaşmaya vararak İznik Krallığı ile olası bir çarpışmada Gıyaseddin Keyhüsrev’e askeri yardım yapmayı kabul etmişti. Yani 1211 yılında yapılan savaşta hem İznik ordusunda hem de Anadolu Selçuklu ordusunda Latin Krallığı’nın askerleri vardı. İşler en sonunda öyle bir noktaya gelmişti ki iki taraf da yapılan çarpışmalarda bir türlü istediği sonucu alamaz halde bulmuşlardı kendilerini. Ancak 1211 yılının haziran ayında iki taraf arasında yaşanan çarpışmaların en büyüğü olan Alaşehir Muharebesi yaşandı. Yaşanan bu çarpışmada nihayet bir sonuca varılırken Anadolu Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev hayatını kaybetti ve 3. Aleksios ise esir düştü. Alaşehir Muharebesi sonuç olarak Anadolu Selçuklu Devleti’nin yenilgisi ile sonuçlandı.