Anadolu Selçuklu Ordusu Moğollarla çarpışırken bilmedikleri bir detay vardı. O detay ise çarpıştıkları ordunun Moğol ordusunun sadece ufak bir kısmı olmasıydı. Ancak Anadolu Selçuklu Ordusu'nun öncü kuvvetleri ve onların komutanları bunun bütün Moğol ordusunun kendisi olduğunu zannediyorlardı. Bu sebeple çarpıştıkları küçük ordu sahte ricat yapıp geri çekilince onları takip etmeye karar verdiler. Oysa geri çekilen Moğol öncü kuvvetleri onları, yani Anadolu Selçuklu Ordusu'nu bütün bir Moğol ordusunun tetikte ve tuzakta beklediği alana doğru çekiyordu. Bu Anadolu Selçuklu öncü kuvvetleri için sonu getirecek bir olaydı.

Anadolu Selçuklu Öncü Kuvvetleri en sonunda Moğolların tuzak kurduğu yere doğru geldi. Burada Moğolların ani saldırısına maruz kalan Öncü Birlik çok ağır kayıplar verdi. Hayatta kalmayı başaran az sayıda Öncü Kuvvet'ten asker ve onların komutanı Sultan'ın karşısına çıktı. Sultan II. Gıyasettin'e ağır sözler söyleyen Öncü Kuvvet komutanı orduyahtan ayrıldı ve güneye doğru, Suriye taraftarına doğru harekete geçti. Bu çarpışmadan sonra, Moğol ordusu da Azerbaycan taraflarındaki ordugâna geri dönerken, Piranolu Selçuklu Veziri Bacı Noyan'la görüşmeyi başarıp, onunla barış anlaşması yapmaya çalıştı. Öncü kuvvetler yaşadığı bu yenilgiye rağmen sayı olarak hala Moğollardan daha fazlaydı. Ancak Anadolu Selçuklu ordusunun sayısının fazla olmasına rağmen yönetiminde yaşanan büyük kararsızlıklar ve büyük çöküşler onun yavaş yavaş dağılmasına sebep oluyordu. Sultan II. Gıyasettin Tokat'a dönmeye karar verdi ve bunu yaparken Köse Dağ'dan ayrılıyordu. Yani ülkenin savunması daha zor bir hale geliyordu. Ancak bunu desteklemeyenler de vardı. Bunu destekleyenler ve desteklemeyenler ayrıldığı için ordunun geri çekilmesi çok dağınık ve düzelsiz bir şekilde oldu. Bu ise Anadolu Selçuklu ordusunun güç kaybetmesine sebep olmaya başlamıştı.