İkinci Mesut İlhanlı topraklarından çıktıktan kısa bir süre sonura 1284 yılı civarlarında Anadolu Selçuklu Devleti'nin başına geçti. Onun yönetime gelmesiyle halk içinde bulunduğu sefaletten kurtulabileceğini düşünüyordu. Ancak değişen bir şey olmamıştım. İkinci Mesut İlhanlı Hükümdarının emrinde Moğolların gölgü yönetimini Anadolu Selçuklu topraklarında devam ettirdi. Zaten yapabileceği tek de fazla bir şey yoktu. Halk bir yandan Moğollara vergi verirken bir yandan da Moğollar Anadolu Selçuklu topraklarına geldiğinde orduya da bakmak zorunda kalıyordu.
Anadolu halkı gerçekten de büyük bir sefaletin pençesine düşmüştü ve kulsulabilecek gibi de gözükmüyorlardı. İkinci Mesut'un tahta çıkması aslında pek de fazla bir şey değiştirmemişti. İkinci Mesut döneminde Anadolu Selçuklu halkının eskisinden daha da sefil bir durumu düşmesi, aslında çevrede bulunan beyliklerin de giderek güç kazanmasını sağlıyordu. Beylikler tam olarak bağımsız ve kendi baştan buyruk yapılar değillerdi. Ancak Anadolu Selçuklu Devleti'nin merkezi bir güç olarak Anadolu'da huzuru, refahı ve güvenli sağlayamıyor oluşu beyliklere olan geçişinde hızlanmasında önemli bir rol oynamıştı diyebiliriz. Çünkü Anadolu Selçuklu hükümdarından ve devletinden beklediğini alamayan halk gitgide sırtını beyliklere dayamak ve bir umut olarak, bu sefaletten bir çıkış olarak beylikleri görmeye başlıyordu. Bu atmosfer beyliklere giderek güç kazandırıyordu. Anadolu halkı artık yavaş yavaş sarılacak ve tutunacak farklı bir güç huzuru aramaya başlamıştı.
Yorumlar
Anadolu'da büyük bir otorite boşluğu var
Acaba devamında neler olacak
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız