Pos bıyıklı, küt burunlu, fırça saçlı ve kalın kaşlı sarışın dev adamlar, tanrı Apollon'un kutsal kenti Delfi önlerinde çıplak vücutlarıyla at üzerinde ilk kez M.Ö. 278'de görülmüşlerdi. Kendilerini karşılayan Helen elçileri, önce onlardan "tanrılara karşı koymamalarını" rica ettiler.
Keltler'in lideri acımasızdı; "Sizin tanrılarınız fazla zengin..." dedi, "Bundan sonra herkes için daha eli açık olacaklar. Hem de bizden başlayarak..." Artık ne olacağı belliydi; Keltler, Delfi'nin dillere destan zenginliğinden paylarına düşeni almak için kente saldıracaklardı.
Ama çağ; hurafelerin, aklın ve korkunun iç içe geçtiği bir devirdi. Keltler, yüklü ganimetler alıp kenti ve tapınağı tam ele geçirecekken gökyüzü kararmış, şimşekler çakmıştı. Apollon'un rahipleri, bu doğa olayını vakit kaybetmeden kullandılar ve etrafa "tanrının geldiğini ve tapınaktan çıktığını" yaydılar. Bu söylentinin üzerine, kentteki tüm Helenler, mistik bir güçle toparlanıp saldırıya geçtiler.
Tıpkı onlar gibi, "gökyüzü ve güçlerinin tanrısal olduğuna inanan ve olayı böyle yorumlayan Keltler de korkuya kapıldılar; "gökyüzünün başlarına çökecek kadar öfkelendiğini" haykırarak kaçtılar. Durum bir anda tersine dönmüştü... İlk çağların en vahşi savaşçılarından olan Keltler de bu olayın ardından gözlerini daha kuzeydeki Boğazlar'a doğru çevirdiler.
Yorumlar
Enteresan insanlar
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız