Babür Devleti kurulduktan sonra pek çok mesele ile karşı karşıya kalınmıştır. Hindistan’daki hâkimiyeti Türklere kaptıran Afganlar,Babür’e karşı planlar yapmaya başlamış, İbrahim Lodi’nin kardeşi Sultan Mahmut Lodi’yi, sultan ilan etmişlerdir. Afganların birleşip, Babür Devleti’ne karşı birlikte hareket etmeleri, kısa zamanda isyanların ortaya çıkmasını tetiklemiştir. Ancak Afganlardan daha güçlü kişiliği ve organize ordusu olan Racput Rana Sanga (Maharana Sangram Singh) Babür Devleti’nin karşı karşıya geleceği en büyük sorun olacaktır. Rana Sanga, vaktiyle Sultan İbrahim’e karşı Babür’ün saflarında yer alacağını bildirmiş, ancak Babür’ü yalnız bırakarak, zor duruma düşürmüştür. Afganlarla stratejik iş birlikleri yaparak-Babür Devleti’nin yeni ve henüz oturmamış yapısının da vermiş olduğu güvenle- Babür’ü yıkma arzusuyla hareket eden Hindu Racput, soydaş halkından büyük maddi ve manevi destek görmüş, az zamanda yaklaşık 100.000 asker ve 500 filden oluşan bir ordu hazırlamıştır.
Rana Sanga’nın Babür Devleti’ne karşı gerçekleştirmek istediği bu harekâtın nedenleri arasında, kendi ülkesini, geleceğini ve inanışını oldukça güçlenen Türkler karşısında koruma gayesinin de olabileceğini belirtmek faydalı olacaktır. O güne değin pek çok kavim tarafından istila edilmiş ve ülkeyi fetheden toplulukların kültür ve inanışlarına göre yaşamak zorunda kalmış olmalarından ötürü bu karşı koyuş, Afganların Türklere karşı besledikleri hırstan dolayı gösterdikleri reaksiyondan farklı olarak değerlendirilebilir.
Rana Sanga’nın artan gücü ve sefer hazırlığında olduğu haberi, Babür ve ordusunun askeri hazırlıklarını hızlandırmıştır. Bu sürede ilginç bir olay cereyan etmiştir: Sultan Mahmut Lodi’nin annesi, Hindu bir aşçı ile anlaşmış, Babür’ü zehirleme görevi vermiştir. Babür’ün Kabil’e gönderdiği bir mektupta ayrıntıları bulunan bu olay sonrası Babür zehirlenmiş, ancak olayın anlaşılması sonucu uygulanan tedaviler ile yeniden sağlığına kavuşmuştur.
Yorumlar
Bu zafer çok şeyi değiştirdi
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız