1096 yılının eylül ayında haçlı ordularının ilk kısmı Anadolu’ya girdi ve gruplara ayrılarak dehşet saçmaya başladı. Dehşet büyüyordu ama ilk dalgada gelen haçlı askerleri iyi savaşamayan başı bozuk birliklerden oluşuyordu. Bu ise Kılıç Arslan’ın ilk dalgayı geri püskürtmesini kolaylaştırıyordu.

Birinci Haçlı Seferi’nin ilk kısmı Kılıç Arslan tarafından zorluk yaşanmadan atlatılmıştı. Ancak yolda olan ikinci dalga birinci dalgadan çok daha güçlüydü. İkinci dalgayı bu kadar güçlü yapan şey ikinci dalgada bulunan askerlerin zırhlarının, tecrübelerinin, silahlarının ve eğitimlerinin ilk dalgada gelenlere göre çok daha iyi olmasıydı. Zaten Birinci Haçlı Seferi’nin ilk dalgasına “Halkın Haçlı Seferi adı verilmişken seferin ikinci dalgasına “Baronların Haçlı Seferi” adı verilmişti. İkinci dalga Avrupa’nın soylu kesiminden gelen komutanlar ve onların şövalyelerinden oluşuyordu.