Macar elçisi ile yapılan görüşmenin ardından Osmanlı yönetimi İstanbul'un bir an önce alınması ve kuşatmanın bitirilmesi gerektiğini anlamıştı. Aksi takdirde bu kuşatma Osmanlı ordusu için büyük bir yenilgiyle sonuçlanabilir ve devlet açısından büyük bir yıkım yaratabilirdi. Macar elçisi ile konuşulmasının hemen sonrasındaki saatlerde divan toplandı. Divandan alınan karar ise 29 Mayıs'ta genel bir hücuma kalkılmasıydı. Aynı zamanda şehir 3 gün yağma edebilecek ve kaçan askerler öldürülecekti. Macar elçisi divan toplantısının ardından hapsedildi. Ve son saldır için hazırlıklara başlandı.
Yağma kararının çıkmasının ardından Osmanlı ordusu içinde büyük bir şenlik başladı. Bununla birlikte artık Konstantinopolis surları geceleri de bombalanıyordu. Sadece gündüz değil. Bu ise yıkılan surların yeniden onarılması fırsatını artık Bizans ordusuna vermiyordu. Baskı giderek artmıştı ve belki de ulaşabileceği en üst noktaya kadar gelmişti. 28 Mayıs günü Osmanlı ordusu surda açılan bir gediğe hücuma başladı. Tabi bu genel bir hücum değildi. O gece Ayasofya'dan ayin düzenlendi ve bu ayne hem asiller hem de halkı katıldı. İnsanların görev yerlerine geçmesi için durmadan çanlar çalındı. Ayrıca surlardaki mazgalara yerleştirilmesi için yedi araba kalkan getirildi. Ancak bu kalkanlar hammalların istediği paranın verilememesi sebebiyle surlara yerleştirilemedi. Şehir kuşatılmış ve korkunç bir elde olmasına rağmen hala parayı düşüne insanların olması oldukça tuhaftı. Ama sonuç buydu.
Yorumlar
Acaba devamında neler olacak
Osmanlı ordusu tüm gücüyle yükleniyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız