Fransızlar Anadolu yakasındaki Kumkale'ye ayak bastılar ama tutunamayıp çekildiler. Churchill'in hesabındaki yanlışlık, savunmasının en hassas noktasının Boğazlar olduğunu bilen Osmanlı devletinin, en güçlü önlemleri burada almış olmasıydı. İngilizlerle Anzak (Avustralya ve Yeni Zelanda) birlikleri Arıburnu'nda bir köprübaşı elde etmekle birlikte, fazlasıyla içerilere giremediler.
Mustafa Kemal komutasındaki kuvvetlerin fedakârca gayretleri sonucu, yerlerinde kaldılar. İş, bir siper savaşına dönüştü. Ağustos ayında Suvla Koyu'nda düzenlenen çıkarma da pek sınırlı sonuç verdi. Buna karşılık iki tarafta da inanılmaz sayıda ölü ve yaralı belirdi, İngiliz tarafının toplam 213 bin, Türk tarafının ise 190 bin kişilik zayiat verdikleri hesaplanmaktadır.
Birbirine son derece yakın siperler içinde geçen çatışmalarda yaralanan ve tedavi edilemeyenler kadar, esir alınanlar da büyük sorunlar yarattı. Özellikle kısa sürede hızlı bir çözüm bekleyen İngiliz kuvvetlerinin büyük kayıplar vermesi, İngiltere'de yoğun eleştirilere neden oldu. Bir yandan bu yenilginin Müslümanları ayaklanmaya teşvik edebileceği korkusuyla diğer yandan kendi kamuoyundaki tepkileri tatmin etme arzusuyla, İngiltere'nin, Türkler hakkında çok olumlu bir haber yayma politikasına başvurduğu görüldü.
Yüzyıllardır Türkleri aşağılamayı gelenek edinmiş çevreler, bu alışkanlıklarının aksine, 'Centilmen Türk'ten bahsetmeye başladılar. Bütün suçu ve günahı da Almanya'ya yıkarak. İngiliz Hariciyesi'nin ve ordunun Yakın Doğu ve Ortadoğu ülkelerinde propaganda için kullandıkları yarı resmi haftalık 'Near East' dergisinin o yıllardaki yayınlarından örnekler vererek bu kampanyaya ışık tutmak mümkün.
Yorumlar
İngilizler duman olmuş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız