Denizlerde yaşadıkları maceralar, destanlarının ana temasını oluşturuyordu. Tahtadan yapılmış gemileri o kadar güçlüydü ki, azgın sular, dalgalar ve hatta buzullar bile onlara vız geliyordu. Açık denizlerde büyük, üçgen yelkenlerine güvenerek güneşe ve yıldızlara göre yol alıyorlardı. Deniz kuşları, balıklar, rüzgar ve dalga çeşitleri hakkındaki bilgileri de yollarını bulmalarına yardımcı oluyordu. Ancak, mümkün olduğu sürece karayı görecek şekilde yolculuk yapıyorlardı. Sığ sularda ve nehirlerde yelkenleri indirip kürekle gitmeyi tercih ediyorlardı.
Gemilerin az bir kısmının günümüze kadar kalmasını ise Vikingler'in zenginlerini gemileriyle gömme geleneğine borçluyuz. Oslo Fiyordu'nda bulunan büyük Viking gemilerinden ilki olan "Tüne" gemisi 1867 yılında ortaya çıkarıldı. Bu geminin parçalar halinde ve son derece kötü bir durumda olması fazla ilgi görmesini engellemişti. 1880 yılında Norveçli arkeologlar tarafından bulunan "Gokstad" gemisi ise, günümüzde bile ilgi odağı olmaya devam ediyor.
Bir başka iyi korunmuş Viking gemisi de Gokstad'dan 40 yıl sonra büyük zorluklarla geçen bir kazı sonucu çıkarılmış olan "Oseberg"... Üzerindeki taşlar nedeniyle adeta paramparça şekilde bulunan bu geminin parçalarının iyi korunmuş olması, bir araya getirilmesini de kolaylaştırmıştı. Araştırmalar Gokstad gemisinin açık denizler için, Oseberg'inse sakin kıyı suları için yapılmış lüks bir gemi olduğunu gösterdi...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız