Selçuklu Devleti bir yandan Ermenistan’ın istilası için hazırlıklarına devam ederken bir yandan da göçmen Türklerden daha büyük bir ordu toplamaya çalışıyordu. 1048’li yıllarda Oğuz kabileleri Anadolu’ya göç ederken Selçuklu yönetiminin ikna çabaları sonucunda bu kabileler Selçuklu istilasında rol almayı kabul ettiler. Böylece Selçuklu Devleti’nin Bizans’a yapacağı saldırısı için gücü daha fazla artmış oldu.

1048 yılında iki güç olan Bizans ve Selçuklu Devleti’nin çarpışma vakti geldiğinde o dönemde yaşamış Bizanslı bir tarihçi olan Skylitzes’in Anadolu’ya hücum eden kuvvet ile ilgili yazdıkları biraz abartılı da olsa durumun Bizans açısından ne kadar ciddi bir tehlike olduğunu gözler önüne sermektedir. O dönemde yaşamış Bizanslı tarihçinin yazıtlarına göre Selçuklu ordusu ile birlikte gelen toplam kuvvet Oğuz kabileleri ve İran’da başka bölgelerden gelen askerlerle birlikte 100.000 sayısına ulaşmaktaydı. Bu kuvvet 1046’lı yıllarda Van Gölü civarında düştüğü pusu sonucu yok edilen Selçuklu hanedanı ve ordusunun yaklaşık beş katıydı. Böylesine bir kuvvetin o dönem için abartılı olduğu düşünülse bile Selçuklu Devleti’nin Bizans’a saldırdığı toplam gücün oldukça yüksek olduğu ortadaydı. Devam edecek.