Orhan Bey zamanından Fatih zamanına kadar Divan-ı Hümayun, genellikle haftanın hemen her günü sabah namazından sonra toplanıp, öğlene kadar çalışmaktaydı. Fatih'in Divan başkanlığından çekilip, arza girme uygulamasını başlatmasından sonra, Divan'ın asli üyelerinin, haftanın dört günü huzura çıkarak kendi memuriyet sahaları hakkında padişaha bilgi vermeleri âdeti benimsendi.
16. yüzyıl sonlarına doğru Divan toplantıları haftanın yalnızca dört günü; cumartesi, pazar, pazartesi ve salı günleri yapılmaya başlandı. III. Murad devrinde salı ve pazar günleri arz yapılması usulü kabul edilerek, her Divan günü arza girilmesi âdetinden vazgeçildi.
III. Mehmed devrinde ise, toplantı günleri salı ve pazar olmak üzere haftada iki güne indirildi ve salı da, arza girme günü oldu. Bu süreçte, devlet işlerinin ve çeşitli meselelerin görüşülüp bir karara bağlanmasında, önce sadrazamların “İkindi Divanları” ön plana çıktı. 17. Yüzyıl'ın ortalarından itibaren oluşmaya başlayan Paşa Kapısı (Bab-ı Asafî / Bab-ı Âlî), zamanla Divan-ı Hümayun'un yerine, devlet işlerinin görülmesinde, yeni bir hükümet merkezi oldu.
Divan-ı Hümayun, II. Mahmud'un reformlarından sonra, eski bir gelenek ve şatafat vasıtası olarak kaldı; ancak ulufe dağıtımı ve elçi kabulleri sırasında toplanmayı sürdürdü.
Yorumlar
Haftanın 4 günü de çok fazlaymış
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız