Günlerden 8 Haziran 793 İngiltere, İngiltere'nin doğu sahili yakınlarındaki Lindisfarne Adası'nda gün son derece güzel başlamıştı. Sabahın serinliği yavaş yavaş kendini güneşin sıcaklı­ğına bırakıyordu. Ancak o gün, Ang­losakson kayıtlarının en kanlı ve acılı günü olarak tarihe geçecekti. Öğlene doğru büyük kareli yelkenleri olan gemiler ufukta görünmüştü... Gemi­leri şaşkın bakışlarla izleyen ada hal­kı önce neler olduğunu anlamadı.

Ancak, kısa süre içinde naralar atarak ellerindeki baltaları sallayan kana su­samış adamlar, savunmasız insanla­rın bulunduğu adayı yerle bir et­tiler. Kadın erkek dinle­meden yapılan bu kıyımdan ka­çanların çoğu da denizin azgın sularında bo­ğulmuşlardı. Taş üzerine kazılmış re­simlerden anlaşıldığı kadarıyla, dar pantolonlar ve yelek gibi tunikler giymiş olan bu atletik yapılı adamlar çok yırtıcıydılar ve durdurak tanımı­yorlardı. Hıristiyan olmadıkları için de kiliseyi yakıp din adamlarını öl­dürmekten çekinmemişlerdi...

Lindisfarne saldırısı Viking çağının başlangıcı olarak kabul ediliyor. Bundan sonra gelen tüm yağmalama hareketlerinde Vikingler aynı yöntemleri kullanmışlardı. Ej­derha başlı gemilerin ufukta gözük­mesinden kısa bir süre sonra karaya çıkıp saldırıya geçen Vikingler, halk kendini savunmak için organize ol­maya vakit bulamadan işlerini bitiri­yorlar ve birkaç saat içinde de terk ediyorlardı. Bu türden bir korsanlığa karşı koymak ise mümkün değildi...