Gemi doktoru ve eczacısının görevleri ise, daha değişik boyutlu ve hiç de öyle imrenilecek görevler değildi. Ertuğrul Okul Gemisi, hem buhar makineli hem de yelkenli bir gemiydi. Yelken donatımı da bir nevi kabasorta donanımıydı. Yelkenli gemi olmasının gerektirdiği ipa ve tıbbi hizmetler vardı. Yelkenleri geren ipler anlamına gelen kontra iskota palangalarına ellerini kaptıranlar, halatların bağlandığı koçboynuzlarına halat volta ederken avuçlarındaki derileri soyulanlar, gemide görev yerlerine koşarken, direklere tırmanırken dizlerini sağa sola çarparak sakatlayanlar hiç de az değildi. Bütün bunlara ilaveten de geminin İstanbul’dan hareketi yazın en sıcak günlerine rastlamasının personelin sağlığı üzerinde olumsuz etkileri de vardı. İşte geminin ve personelinin içinde yaşadığı bu durumda, gemideki doktor vizitesi sabahın saat sekizinde çalınan “Doktor Borusu” ile başlar, hasta ve yaralı erler çavuşlarının nezaretinde gemi revirinin önünde toplanırlardı. Herkes şikâyetini gemi doktoru Albay Hüsnü Bey’e anlatır ve onun tarafından da bizzat muayene edilirdi.
Revire bitişik olan gemi eczanesinde de eczacı Sol Kolağası Yasef Efendi yanık ve sıyrıklar için beyazlı, sarılı merhemler, diğer hastalara da sinameki, zencefil, tarçın, kakule, penciçini gibi doğal maddelerden, o döneme has ilaçlar yapardı. Hastaların kullandığı ilaçların, büyük kısmı işte bu yapma ilaçlardı. Geminin alışılagelmiş sükûnetini bozan da Yasef Efendi’nin bu ilaçları yaparken, takırdattığı havanın sesiydi. Bazen de çalıştırıldığı zamanlarda geminin ana makinesinin sesi...
Unutulmasın ki, o tarihlerden yaklaşık 300 yıl evvel Galile mikroskobu icat etmişti ama, bu alet o günlerde hala pirenin yumurtadan çıktığını kanıtlamaktan başka bir işe yaramamıştı. Keza Fransız Pastör de aşı ve mikrop teorilerini ortaya atalı ve bunlar üzerinde deneyimlere başlayalı henüz yedi yıl kadar olmuştu. Bu nedenle hastaların tedavilerinde kullanılan usuller, hala Yavuz Sultan Selim ve Kanunî Sultan Süleyman dönemlerinden kalma 400 yıllık usullerdi. Bu usullere uygun olarak kullanılan ilaçlar da bazı bitkilerden, baharatlardan ve tozlardan yararlanılarak yapılan ilaçlardı. Ruhsal hastalıkların tedavisinde ise, İmam Hafız Efendi’nin duaları, muskaları ve nefesleri gibi metafizik usulleri kullanılıyordu.
Yorumlar
Gemide doktor bile var
Zorlu bir görev daha zorlu bir gemi
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız