Halkın Büyük Millet Meclisi için yaptığı büyük fedakarlıktan bahsedelim biraz. Evlerinin çatılarındaki kiremitleri meclisin çatısı olsun diye nasıl feda ettiklerini anlatalım.

Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi Binası, 1915’te, İttihat ve Terakki binası olarak kullanılmak üzere, Enver Paşa’nın emriyle Evkaf (Vakıflar İdaresi) mimarı Salim Bey tarafından projelendirilmiş ve projeyi yürütme görevi, dönemin İttihat ve Terakki Fırkası Ankara temsilcisi Memduh Şevket (Esendal) Bey’e; proje yapım işi ise Kolorduda görevli olan askerî mimar Hasip Bey’e verilmiştir. Hasip Bey, binanın kâgir kısmını başarı ile bitirmiştir. Ancak çatı ve diğer bölümler, sürmekte olan savaş ve yaşanan malzeme sıkıntısı nedeniyle yarım kalmış, Mimar Hasip Bey de Kurtuluş Savaşı sırasında şehit düşmüştür.

Birinci Dünya Savaşı sonrasında Ankara, kısa bir süre İngiliz ve Fransız askerleri tarafından işgal edildi ve küçük bir Fransız askeri birliği, çatısı tam tamamlanmamış bu binaya yerleşmişti. Ama bu askeri birlik 27 Aralık 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’ya gelmesi üzerine binayı boşaltarak kenti terk etti.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 23 Nisan 1920 tarihinde açılmasına karar verildiğinde Ankara’da meclisin toplanabilmesi için gerekli büyüklük ve donanıma sahip bir binanın bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu şartlar altında inşası yarım kalan İttihat ve Terakki kulüp binası olarak kullanılmasına karar verilmişti. Binanın onarılması ve tamamlanması görevi de Necati Bey’e verilmişti.

Ankara taşı olarak bilinen pembe-mor renkli yerel andezit taşıyla inşa edilen ve “Birinci Millî Mimarlık Dönemi Üslubu”nun Ankara’daki ilk örneklerinden olan bina, çevre halkının evlerinden ve Ulucanlar’daki Numune Mektebinden getirilen kiremitlerle, halkın fedakarlığı ve özverileri ile tamamlandı.

Çok güzel değil mi? Halkın gösterdiği bu fedakarlık ve özveri beni çok etkiledi. Siz bunu biliyor muydunuz?

Ayrıca meclis binalarımızı daha önce sizler için gezmiştik. Gezimize dahil olmak için hemen tıklayın.

I. MECLİS

II. MECLİS