Türklerin, uygarlıktan yoksun, sadece savaşmayı bilen, önüne geleni yakıp yıkan ve talanla geçinen bir ulus olduğu konusunu işleyen bilim adamları bulunmaktadır. Oysa Türkler, gittikleri yörelere kendi kültürlerini taşıyan, yöre insanıyla kaynaşan uygar bir ulustur. Sadece Orta Asya’da ve Çin’de değil, Hindistan’da da Türk izlerini görmek mümkündür. Çin’de örnek kentler kuran Türklerin torunları, aynı başarıyı Hindistan’da da göstermişlerdir. Orta Asya’da, Tun Huang (okunuşu: dun huang) Buddhist tapınaklarını inşa eden Türkler, Hindistan’da mükemmel saraylar, camiler ve türbeler inşa etmişlerdir.
Türklerin MS X. yüzyıl sonlarından itibaren Hindistan topraklarına kuzeyden girmesiyle, Türk kültürünün Hint kültürünü etkilediği açıkça görülmektedir. XI. yüzyılın başlarında Gazneli Mahmut Hindistan’ın Pencap bölgesinin yönetimini ele geçirmiş; daha sonra da, XIII. yüzyılın ilk yarısında Gurlu Muhammed, Ganj ovasına hakim olmuştur. Böylece Türkler, Hindistan’nın büyük bir kısmına hükmeden güçlü bir yönetim kurmuşlardır.
XIV. yüzyılın başlarına gelindiğinde Delhi Sultanlığı olarak anılan bu devlet, Dekkan ve Maysor’a kadar olan bölgeleri de yönetimi altına almıştır. Delhi-Türk Sultanlığı XII. yüzyılın sonundan, XV. yüzyılın ortalarına kadar; daha sonra kurulan Türk-İslam Devleti ise, 1526-1857 tarihleri arasında hüküm sürmüştür. Görüldüğü gibi Türkler, yedi yüz yıla yakın bir süre Hindistan topraklarında hüküm sürmüşlerdir. Bu süre içinde de, ölümsüz mimari eserler bırakmışlardır.
Yorumlar
Her yerde Türk izleri var
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız