29 Mart 1942 tarihli Vatan gazetesinin 'Ölüm Diyarından Yeni Haberler' başlıklı uzun yazısında, Atina'daki durum şöyle anlatılmaktaydı:
"Atina'da, ölüm, geldiğinde dehşetle karşılanan bir misafir değildir. Her günkü ziyaretçidir. Herkes ölümle yüz göz olmuştur. Sokaklara düşen ölülere kimse başını çevirmez, bunlara adeta sokağa atılan bir çöp yığını gözü ile bakılır. Azrail'in kamyonları her gün sokak sokak dolaşıp tıpkı çöp tenekesini alır gibi ölüleri toplar.
Bu ölülerin arkasından ağlanmaz, çünkü [onlar] felaketten yakalarını sıyırmış adamlardır.... Ölüler kamyon dolusu olarak mezarlığa taşınır. Orada her birine ayrı ayrı mezar kazmaya, adını, şanını anmaya kimsenin vakti ve hali yoktur. Büyük bir çukur kazılır, kamyon kamyon toplanan ölüler oraya dökülür. Bir papaz, topu için birden bir şeyler mırıldanır, dünya ile olan ilişikleri, hesapları böyle toptan kesilir. Kalanlar arasında görülen haller korkunçtur. Besbelli ki medeniyet, bolluğun mümkün kıldığı bir ciladan başka bir şey değildir. Barbarlık devirlerine mahsus yoksulluk baş gösterince, her insan için kendi öz canının yaşaması ana gaye oluyor, balonu havada tutmak için medeni kıymetler safra gibi dışarı fırlatılıyor."
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız