Kanuni döneminde doğu sınırlarının fazla tehdit almaması ve Avrupa' da gelişen şartlar nedeniyle, asıl hedef Batı olmuştur. Kanuni döneminde Habsburg İmparatorluğu akrabalık bağlarıyla Avrupa'nın önemli bir kısmına sahip olmuştu. Onların önünde direnen tek güç Fransa ve İngiltere’ydi. Osmanlı'nın Avrupa'daki bu mücadeleye karışması, siyasi dengenin yeniden kurulmasını sağlamıştır. Fransa ve İngiltere gibi milli monarşiler, Habsburglar'a karşı Osmanlı'nın mücadeleye girmesi nedeniyle hayat hakkı bulabilmişlerdir.
Yine bu dönemde Avrupa'da ortaya çıkan reform hareketleri de koyu bir Katolik devlet olan Habsburglar'a karşı gelişebilmesini, Osmanlı'nın Şarlken'e karşı yürüttüğü askeri baskıya borçludur. Osmanlı'nın Habsburg İmparatorluğu'nun Alman kanadını yıpratması sayesinde Protestanlık, Almanya'da yayılabilmiştir.
Habsburglar'ın Afrika'yı ele geçirmeleri de bu bölgeler deki Türk korsanlarıyla Osmanlı'nın işbirliği yapması sayesinde önlenmiştir. Bu dönemde Barbaros'un Kaptanı Derya yapılması ve izlenen sistemli deniz siyaseti sayesinde, Osmanlı, "Akdeniz’de biz de varız" derken, Habsburglar'ın İspanyol kanadını Kuzey Afrika'dan uzaklaştırmışlardır. 'Hıristiyan bir Kuzey Afrika' olasılığı, bu bölgelerin (Cezayir, Trablusgarb, daha sonraki tarihlerde Tunus ve Fas), Osmanlı tarafından fethi veya nüfuz altına alınmasıyla ortadan kalkmıştır. Akdeniz'de ve Kuzey Afrika'da hâkimiyet kuramayan Habsburglar, bütün dikkat ve güçlerini Atlantik ötesindeki yeni sömürgelerine kaydırmışlardır.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız