1046’lı yıllar Selçuklular için Anadolu’nun doğusuna şiddetli akınlar yaptıkları yıllardı. Bizans’ın tüm gücüne rağmen ilerlemeyi başaran Selçuklu askerleri Van’a kadar gelebilmişti. Bununla birlikte Selçuklu akınları Kafkasya’nın güneyi, bugün Azerbaycan ve Ermenistan’ın olduğu bölgeleri de içine almıştı. Selçuklu kayıpları arasında bir şehzade bile vardı. Ama Selçuklu Türkleri Anadolu’ya hiç bu kadar girmemişti.
1048’li yıllara gelindiğinde ise Selçuklu akınları şiddetini daha fazla artırarak devam etti. Selçuklu akınlarının şiddeti ve verdiği zarar arttıkça Bizans yönetimi doğu topraklarında yaşanan talana daha fazla dikkat etmeye başladı. Selçuklu akınlarında tuhaf olan ise akınların esas olarak göç eden Türk boyları tarafından yapılıyor olmasıydı. Bu kabilelerin yaptığı pek çok eylem Selçuklu idaresinin dışında gerçekleşiyordu. Bu durum ise Tuğrul Bey açısından iki önemli sonuç doğuruyordu. Hem Anadolu hedefine ulaşırken kendi askerlerinin hayatı daha az tehlikeye giriyordu hem de kitlesel göçün sebep olduğu bu akınlar Bizans’ın doğu sınırlarında yorulmasına ve yıpranmasına sebep olduğu için Tuğrul Bey’in bir gün Anadolu topraklarını alma hayaline büyük katkıda bulunuyordu. Ayrıca bu akınlar Selçuklu yönetimine iç çekişmelerin yüklediği yükü oldukça azaltıyordu.
Yorumlar
Bakalım devamında neler olacak?
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız