Amerika Birleşik Devletleri 1860’lı yıllara gelindiğinde oldukça büyük bir güç haline gelmişti. Amerika Birleşik Devletleri hem toprak büyüklüğü hem askeri güç hem kaynaklar hem de insan gücü açısından oldukça büyük bir güçtü. Ancak bu büyük gücün içinde 1860’lı yıllarda son derece büyük çatırdamalar su yüzüne çıkmaya başlamıştı. ABD kendi içinde büyük bir fikirsel ayrılığa düşecek ve bu ayrılık o dönemin dünyası için son derece büyük bir iç savaşa sürüklenecekti. Tarihsel kaynaklara bakıldığı zaman ise Amerikan İç Savaşı’nın ilk kıvılcımı Cumhuriyetçi aday Abraham Lincoln’ün köleliğin kaldırılması ile ilgili yaptığı konuşma oldu.

Peki köleliği bu kadar önemli yapan neydi? ABD’de kölelik ile ilgili yapılan tartışmalar 1820’li yıllardan beri devam ediyordu. ABD içinde köleliği isteyen ve istemeyen insanlar yıllar boyunca gerilim halinde oldular. 1848 yılında ABD ve Meksika arasında yaşanan savaşta ABD pek çok yeni toprak elde etti. Elde edilen yeni topraklarda bile köleliğin yasallaşıp yasallaşmaması bir tartışma meselesi oldu ve iki taraf arasında yaşanan gerginliği hızla artırdı. ABD’de köleliği istemeyen Kuzey eyaletleri köleliğin kaldırılmasını ahlaki ve insani bir zorunluluk olarak görüyordu. Güney eyaletleri için ise kölelik böyle bir anlam ifade etmemekteydi. ABD vatandaşlarının bir bölümü için kölelik ABD’nin kuruluşunda var olan özgürlük fikri ile aynı anlama gelmeye başlamıştı. Yani kölelik meselesi yıllar içinde ABD’de insanlar için haysiyet, şeref, onur ve ulusal bir mesele halini almıştı. ABD’de insanların içinde on yıllarca biriken bu manevi kavramlar köleliğin kaldırılması ya da kaldırılamaması etrafında dönmeye başlamıştı. İki karşıt kutup için on yıllar boyunca yaşanan ufak tefek erginlikler bardağı doldurmuş ve en sonunda 1860 yılında Abraham Lincoln’ün konuşmasıyla Amerikan İç Savaşı’nın ilk kıvılcımına dönüşmüştü.

 

ABD’de kölelik neden büyük bir mesele haline geldi.