Herkese Merhaba. Fransız Devrimi’ne kaldığımız yerden devam ediyoruz. En son kaldığımız yerde Fransa’da devrimciler dış ve iç baskılardan ötürü son derece sert bir yönetim tarzına geçmiş ve anayasayı rafa kaldırmışlardı. Fransa’da “Terör Dönemi” başlamış, idamlar sıklaşmış ve Kamu Güvenliği Komitesi kurularak yönetim az sayıda insanın mutlak iradesine bırakılmıştı. Fransa dışarıda uluslarla içeride de kendi halkına karşı bakalım nasıl ayakta kalacaktı. Neyse biz kaldığımız yerden devam edelim.
Kamu güvenliği Komitesi radikal devrimcilerin yaptığı yıkım ve katliamlara karşı sessiz kaldı. Radikal devrimcilerin bir numaralı hedefi ise Katolik Kilisesi'ydi. Devrim Fransa’da ki bütün dini unsurları silmek istiyordu. Sokak isimlerinden heykellere Fransa’da ki tüm dini semboller ortadan kaldırılmaya başlandı. Kilisenin bütün servetine ise el konuldu. Hatta devrimciler Hz. İsa’nın doğumunu kullanan takvimini bile yok edip yerine kendi takvimlerini koydular. Fransa’nın iç isyanları büyük bir acımasızlıkla bastırıldı.
Devrimciler korkunç şekillerde ve akıl almaz yöntemlerle katliamlar yaptılar. Tüm bunlar yaşanırken Fransa ordusu da en sonunda dış düşmanlara karşı zaferler kazanmaya başladı. Napolyon Bonapart komutasındaki Fransız ordusu 1793 yılında Toulon’da Britanya ordusunu büyük bir yenilgiye uğratmış ve Britanya donanmasını geri çekilmeye zorlamıştı. Fransa’da uygulanan Terör politikası başarı göstermiş gibi gözüküyordu. Peki ya şimdi terör artık bitecek miydi yoksa her şey daha mı kötüye gidecekti? Devam edecek…
Radikal Devrimciler hangi kesimi hedef aldı? Devrimciler takvimi neden değiştirdi? Napolyon Bonapart nerede zafer kazandı?
Yorumlar
Devrimcilerin gözünü kan bürüdü
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız