İstanbul, Müslüman Araplar tarafından ardı ardına kuşatılırken, zaman zaman başka milletlerin saldırılarına da uğradı. 864 yılında Ruslar, İstanbul'a saldırdılarsa da mağlup olarak geri döndüler. Ruslar daha sonra 936'da kenti denizden kuşatmaya teşebbüs etmişler, ancak gemileri 'Rum ateşi' ile yakılmıştı. 959'da ise İstanbul surlarının karşısında Macarlar vardı. Ancak onlar da bir sonuç alamadılar.
1203're, Latinlerden oluşan Haçlı ordusu İstanbul'a saldırdı. 1203 yılı Haziran'ında İstanbul önlerine gelen Haçlılar, Kadıköy ve Üsküdar'ı kısa sürede ele geçirdiler. Ardından Beşiktaş'ta karaya çıkıp, Galata ve civarını zapt ettiler. Haliç'te bulunan zinciri kıran Haçlı donanması, bu bölgeden aldırdı. Haçlılar, Bizanslıların direnmesi üzerine yangınlar çıkararak kenti yakıp yıktılar.
Bir süre ara verilen kuşatma, Bizans'ta Haçlılar' a direnme taraftarı olan Morsufi Dukas'ın tahta geçmesi üzerine 9 Nisan 1204'te tekrar başladı. 12 Nisan da Fener bölgesinden İstanbul'a giren Latinler, kenti işgal ederek yağmaladılar. Bu defa İstanbul direnememişti. İstanbul'u işgal eden Latinler, 1261'e kadar kenti ellerinde tuttular. 1261'de, İznik Rum imparatoru Mihail Paleologos İstanbul’u Latinlerden geri aldı.
1302'de Venedik donanması İstanbul surlarının önündeydi. Ancak ne onların, ne de 1348'de Cenovalıların hücumlarından bir netice çıkmadı. Cenovalılar 1437'de ikinci kez şanslarını denedilerse de yine başarısız oldular.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız