Yeni bir donanma ge rekliydi. Kılıç Ali Paşa bahara kadar hazır lanması istenen gemilerin in şası için yoğun bir gayret göstermekteydi. Ancak yapı lacak işin büyüklüğü de gözünü korkutu yordu. Sokollu Mehmed Paşa'ya;

 

"Gemilerin teknesinin yapılması mümkündür, lakin ge mi lengerlerini, yelkenle ri ve sair levazımatın tekmili nin gerçekleşmesi zordur" de mesi üzerine, sadrazamdan şu ünlü cevabı alacaktır: "Paşa, Osmanlı devletinin kuvvet ve kudreti ol mertebededir ki, donanma lengerlerini gümüş ten, resenlerini (ipleri) ibrişimden, yelkenlerini atlastan te min etmek ferman olun sa müyesserdir."

O kış bütün Os manlı tersaneleri ye ni gemileri inşa et mek için hummalı bir faaliyete girişti. İnsanüstü gayretler sonu cunda, 50 gemi Rumeli tersanelerinde, 50 ge mi de Anadolu'da in şa edildi. İstanbul'da inşa edilenlerle birlik te, 5- 6 ayda 134 yeni gemi ortaya çıktı. Ayrı ca mevcut gemiler de ona rıldı. 13 Haziran 1572'de, 20 bin asker bindirilmiş 250 ka dırgalık donanına Kılıç Ali Pa şa'nın komutasında denize açıldı.

Osmanlı donanmasının ta mamen yok olduğu İnebahtı Muharebesi'nden 5-6 ay son­raki bu manzara, Hıristiyan dünyayı şaşkına çevirdi. Osmanlı donanması 250 gemiyle tekrar Akdeniz e çık tığında, Mora' nın güney sa­hillerindeki Haçlı Birliği lider leri arasındaki köklü anlaş mazlıklar da bariz bir şekilde su yüzüne çıktı. Birkaç önem siz çarpışma ve Venediklilerin Aya Mavra Adası'na başarısız olan birkaç saldırısı dışında önemli bir şey olmadı. Bir yıl sonra da Osmanlı donanması, Tunus'u fethetti.