Kasım 16, 2024

OSMANLI’DA ÖLÜM YARIŞI: İLGİNÇ İDAM YÖNTEMİ -Friendz10

Osmanlı’da pek çok idam yöntemi vardı. Bunların arasında bir de oyun gibi “ölüm yarışı” adı verilen bir yöntem vardı. Bu ilginç yöntemden bahsedelim bugün.

OSMANLI’DA ÖLÜM YARIŞI: İLGİNÇ İDAM YÖNTEMİ -Friendz10

Osmanlı İmparatorluğu'nda çok sayıda infaz günümüz İstanbul'undaki Topkapı Sarayı'nda gerçekleşti. Sarayın sessiz duvarları, birçok suçluya şahit oldu. Ölüm yarışı da Topkapı’da başlayıp Kumkapı’da sonlanırdı. Bu idam yöntemi 18. yüzyılın sonlarından 19. yüzyılın başına kadar yaklaşık 20 yıl devam etti.

Osmanlı'da insanların idam edilme yöntemi doğrudan toplum içindeki konumlarıyla ilgili olabildiği gibi cinsiyetlerine göre de farklılık gösteriyordu. Örneğin, kazığa oturtulmak veya ölünceye kadar çentikli bir et kancasıyla asılmak gibi daha acı verici infaz biçimlerinden birini gerektirecek kadar iğrenç bir suç işlemeyen insanların yalnızca kafaları kesiliyordu.

Buna karşılık, vezirler ve kraliyet ailesi gibi daha yüksek rütbeli kişiler genellikle ya celladın çıplak elleriyle ya bir yayın ipiyle ya da ipek bir mendille boğularak öldürülürdü. Öldükten sonra, vücut genellikle denize atılırdı. Kadınlara gelince; bazı yüksek rütbeli mahkûmların kaderi, ağırlıklı çuvallara bağlanıp hayattayken denize atılmaktı.

OSMANLI’DA ÖLÜM YARIŞI: İLGİNÇ İDAM YÖNTEMİ -Friendz10

Topkapı Sarayı, sultanın ana evi olarak hizmet veriyordu ve bazı kaynaklara göre, yakın zamanda öldürülen suçluların kopmuş kafaları ve diğer kopmuş vücut parçalarının (burun, kulak, dil…) yığınları sarayın ön kapısında sergileniyordu.

Padişahın sarayında gerçekleştirilen çok sayıda infaza rağmen (yalnızca Sultan I. Selim'in 16. yüzyıldaki sekiz yıllık kısa saltanatı sırasında, burada 30.000'den fazla kişiyi idam ettirdiği tahmin ediliyor), hiçbir resmi görevli yoktu. Yalnızca cellat, hiç bitmeyecekmiş gibi görünen bu işle görevlendirildi.

OSMANLI’DA ÖLÜM YARIŞI: İLGİNÇ İDAM YÖNTEMİ -Friendz10

İnfazları gerçekleştirme işi genellikle sarayın sözde bahçıvanlarından birine düşüyordu, ancak bu kişinin çok yüksek bir mevkide olması durumunda infaz, sarayın bostancıbaşı (baş bahçıvan) tarafından gerçekleştiriliyordu. Kısacası suçluları “buduyorlardı”. Bunun dışında; ihtiyaç duyulduğunda saray için çeşitli şekillerde koruma, polis ve güvenlik olarak işlev görüyorlardı ve herhangi bir zamanda birkaç bin bahçıvan kadroda bulunmuştu.

OSMANLI’DA ÖLÜM YARIŞI: İLGİNÇ İDAM YÖNTEMİ -Friendz10

Saray arazisinde idam edilecek suçlular, idam edilecekleri gün, buzlu şerbetle yapılan şekerli bir içecekle haberdar edilirdi. Bu içki; sanığa, mahkemeye çıktıktan üç gün sonra sunulurdu. İçeceğin rengi, mahkeme kararının göstergesi olurdu. Beyaz affın rengiyken kırmızı, ölümün rengiydi.

Kırmızı şerbet verilenlerin çoğu, kısa bir süre sonra bir bahçıvan tarafından öldürülürken sadrazamlar gibi yüksek rütbeli yetkililerin hâlâ biraz umudu vardı. Bostancıbaşı, bu kişileri bahçelerden geçerek sarayın güney tarafındaki Balık Pazarı Kapısı'nın yanındaki yaklaşık 300 metrelik idam yerine kadar bir yarışa sokardı. Kaçan kişi, yarışı baş bahçıvanın önünde bitirirse cezası, basit bir sürgüne indirilirdi.

OSMANLI’DA ÖLÜM YARIŞI: İLGİNÇ İDAM YÖNTEMİ -Friendz10

Tarihçilerin, bilinen belgelenmiş örneklere dayanarak ileri sürdüğüne göre, çok az kişi yarışta bostancıbaşını yenmeyi başardı. Kaybeden mahkûmlar, kapıya ulaştıklarında hemen boğulurdu. Celladın, sarayın içini dışını bilmesi ve kurbana göre daha avantajlı bir konumda olması düşünülünce bu pek de şaşırtıcı değil.

Baş bahçıvanı yenmeyi başaran istisnai birkaç kişi için işler bazen, sadece sürgün edilmekten bile daha iyi gitmişti. Örneğin; bu yarışı kazanmasıyla bilinen son kişi, 1822'de Sadrazam Hacı Salih Paşa'ydı. Biraz da "etkileyici" olduğu söylenen ve beklenmedik zaferiyle kazandığı saygı nedeniyle affedilmek bir yana, ödüllendirilip Şam'a vali olmuştu.

 

Kaynak: 1, 2, 3, 4, 5

Yorumlar

  • Çok ilginç değil mi hepsi? :O

  • İlk kez Osmanlı'da böyle bir şey duydum

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

"İNCECİKTEN BİR KAR YAĞAR"

"İNCECİKTEN BİR KAR YAĞAR"

 “DEĞİŞTİRMEDİĞİN HER ŞEYİ SEÇİYORSUN”
NEDEN FARKLI DİL KONUŞUYORUZ?

NEDEN FARKLI DİL KONUŞUYORUZ?

HİLAL BULUTSUSU: NGC 6888

HİLAL BULUTSUSU: NGC 6888

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Renksiz

probiyotik
bubble30
Nielawore

"İNCECİKTEN BİR KAR YAĞAR"

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun