Bu savaşta Osmanlı, Pasarofça Antlaşması'nda uğradığı kayıpları telafi ettiği gibi, güçlenen Rusya'nın yayılışına da set çekti. Bu savaş aslında, Karlofça Antlaşması'nın rövanşının da son raunduydu. Bu savaştaki başarının önemli bir nedeni de, Osmanlı ordularını İkinci Viyana Kuşatması'ndan sonra Zenta, Petervaradin ve 1717’de de Belgrad’ da arka arkaya mağlup eden Avusturyalı komutan Prens Eugene’nin yokluğu idi. Prens Eugene’nin 1736’da ölmesi, Osmanlı için avantaj olmuştu.
İkinci Viyana Kuşatması'ndan sonra, Osmanlı ordularında iyi komutanlar yoktu. 1736- 39 Savaşı’nda ise, Hekimoğlu Ali Paşa, İvaz Mehmed Paşa gibi önemli komutanlar vardı. Bu da savaşın kaderini etkiledi. “Patrona İsyanı” ile tahta çıkan I. Mahmud, 1732'de çıkardığı bir emirle, tımar sistemini yeniden düzenlemişti. Yeniçerilere çeki düzen ver meye çalışmış, sınır boylarına yeni kaleler yaptırarak ve sınır garnizonlarını yeniden örgütleyerek savunmayı güçlendirmişti.
Fransız asıllı Kont Bonneval'in, Prens Eugene ile anla şamaması sonucunda, Osmanlı İmparatorluğu'na gelmesi de Avrupa da askeri alandaki bazı gelişmelerin getirilmesini sağlamıştı. Osmanlı hizmetine girdik ten sonra 'Humbaracı Ahmed Paşa' adını alan Kont Bonneval, Osmanlı askeri düzenini yeniden örgütlemeyi başaramadı; ama humbaracı birliklerini canlandırdı. Yeni top, barut ve tüfek imalathaneleri kurdurdu. Yapılan bu reformlar da 1736- 39 Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu’nun başarıya ulaşmasında çok önemli bir rol oynadı.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız