Avrupa devletleri arasında ilk çatış­ması Ağustos 1914'te başlayan Birinci Dünya Savaşı'na Osmanlı, Kasım 1914'te Rusya, İngiltere ve Fransa'ya savaş açarak girdi. Hemen arkasından 'cihat' ila­nıyla birlikte, bir yandan Kaf­kasya'ya diğer yandan Süveyş Kanalı'na doğru Osmanlı or­duları harekete geçirildi.

Amaç, Rusların Almanya karşısındaki ordularından bir kısmını Kafkasya'ya çekme­ye zorlamak ve ayrıca İngiliz kuvvetlerinin dağılmasını sağlamaktı. Başlangıçta Osmanlı devletini yumuşak bir politikayla savaşa girmekten vazgeçirme­ye çalışan, hatta kapitülasyonlar iptal edildiğinde, Al­manlardan daha az tepki gös­teren İngiliz ve Fransızlar, Os­manlı orduları harekete geçin­ce karşı önlem ihtiyacını duy­dular.

Cihat ilanının sömürge ül­kelerindeki Müslümanları etkilemesi, hepsinin korkusuydu. Fas'tan Hint ve Orta Asya'ya kadar ayaklanmalar olursa, savaşı daha başlangıç­ta kaybedebilirlerdi. Osmanlı-Alman yönlendi­ricileri bu girişimden ne dere­ce umutluysa, karşı taraf da o derece endişeliydi. Girişimi en kolay bir biçimde ve tek bir darbede sona erdirecek çözüm olarak, Osmanlı devletini Ça­nakkale Boğazı'nda zorlamayı planladılar.

Donanmanın yanı sıra ka­raya çıkarılacak ordularla Boğaz'ı aşabilirlerse, İstan­bul'u ele geçirmek işten bi­le olmayacaktı, 1804 yı­lında bir İngiliz donanma­sının bunu başardığını ama sadece gemilerle İs­tanbul'un karşısına dizilmenin yeterli olmadığını biliyorlardı. Bu kez Gelibolu'ya çıkarıla­cak ordular da işi ta­mamlayacaktı. İstan­bul'u ele geçirdikten sonra Rusya'nın ihti­yacı olan silah yardı­mının gönderilmesi de kolaylaşacak, böy­lece Alman taktiği iki açıdan da boşa çıka­rılmış olacaktı.