1914 yılında Rusya İmparatorluğu içinde siyasi gerginlik hat safhadaydı. Çar ve Duma arasında büyük bir gerginlik vardı. Rusya’da bu ortamın üzerine bir de tüm Avrupa’yı gerecek olan bir olay eklenmişti. Tarihe Temmuz Krizi olarak geçecek olan süreç başlamış, 1914 yılının temmuz ayında Avusturya – Macaristan Arşidükü ve taht varisi olan Franz Ferdinand bir Sırp’ın suikastı sonucunda öldürülmüştü. Bu durum ise Rusya’nın gözünü Avrupa’ya çevirmesine sebep olmuştu.

Avrupa’da büyük bir savaşın kopacağı ve bu savaşın tüm dünyaya yayılacağı ortadaydı. Peki Rusya bu savaşta nerede olacaktı. Rusya 1907 yılının ağustos ayında Afganistan, İran ve Çin ile ilgili İngiltere ile iki tarafın çıkarlarını gözeten bir anlaşma yapmıştı. Bu anlaşma Rusya’yı İngiltere ile yakınlaştırıyordu. Bunun dışında Rusya yüz yıllardır sıcak denizlere inmek için Çanakkale ve İstanbul boğazlarını almak istiyordu. Bunun için ise Osmanlı Devleti ile savaşılmalıydı. Ancak son yıllarda Almanya Osmanlı Devleti ile son derece yakın ilişkiler kurmuş ve Osmanlı’yı etki altına almaya başlamıştı. Bu yüzden Rusya’nın dış politikasında Almanya ezilmeliydi. Son olarak ise Avusturya – Macaristan’ın Sırplara karşı savaş açma ihtimali Rusya için büyük bir tehditti. Rusya’nın dış politika anlayışına göre Rusya tüm Slavları korumalıydı. Temmuz Krizi sürecinde Almanya’nın Avusturya – Macaristan ile askeri anlamda yakınlık kurduğu düşünülürse bununla beraber tüm sebepler Rusya’nın çıkacak bir savaşta Almanya ve Avusturya Macaristan’a karşı olacağını gösteriyordu. Devam edecek.

 

Rusya neden 1. Dünya Savaşı’nda Avusturya – Macaristan’ın karşısında yer aldı?