Moğol ve Selçuklu Birleşik Ordusu, Anadolu'da Menteşeoğulları, Eşrefoğulları ve Karamanoğulları'nın çıkardığı isyanı bastırıp, bu üç beyliği cezalandırma harekatını tamamladıktan sonra geriye dönmek için bir araya geldikleri esnada bir isyan hareketi daha çıktı. Bu isyan hareketi ise bu sefer beyliklerden gelmiyordu. Bizzat Sultan Mezut'un kardeşi Zübnettin'in saltanat iddiasında bulunmasından dolayı çıkan bir isyandı. Yani ortada olan şey aslında bu sefer saltanat kavgası gibiydi. Burada sultana karşı beylikler bile toplanabilirdi ve çok daha büyük bir kargaşa çıkabilirdi.

Rügneddin Kılıç Arslan'ın isyanı sonucu, Moğollar 2. Mesud'un tarafında yer aldılar ve 2. Mesud'a kardeşini yenebilmesi için asker verdiler. Moğolların askeri desteğini alan 2. Mesud, kendi ordusunu ve Moğol askerleriyle birlikte Rügneddin Kılıç Arslan'ın üzerine gitti ve onu yenmeyi başardı. Ancak bu olayın tabi ki de Anadolu halkı için çok acı bir sonucu oldu ve Anadolu halkı üzerindeki vergiler daha da arttırıldı. Anadolu'da yaşanan her isyan, her başkaldırı ve her türlü otoriteyi bozan olay Moğollar tarafından gelip bastırılıyor ve tüm bu olayların acısı yine Anadolu halkından çıkarılacak şekilde vergiler daha da arttırılıyordu. Yani Anadolu halkı isyan konusunda inat ettikçe veya onları yönetenler, Moğollarda daha da büyük bir yönetme inadı ile her seferinde şartları daha da zorlaştırıyorlardı. Ama olan en çok Anadolu halkını oluyordu.