Girit seferi bu dönemin en önemli olayıdır. Venedikliler, Osmanlı kuvvetlerinin Girit adası’na çıkmasına karşılık vermek için, Dalmaçya sahillerine saldırarak, Klis’i ve Kırka sancağındaki birçok kaleyi ele geçirdiler. Böylece Venedikliler, Ege Denizi’nde Osmanlı ulaşımına sekte vurdular. Çanakkale Boğazı’nı da abluka altına almayı başardılar. 17. Yüzyıl’ın başlarından itibaren devam eden Kazak meselesi, bu dönemde de önemini korudu.
1643 yılında isyan eden Halep Valisi Nasuhpaşazade Hüseyin Paşa, önüne çıkan kuvvetleri malup ederek Üsküdar’a kadar geldi. Hüseyin Paşa, sadrazam olmayı bekliyordu. Ancak burada sadrazamlık mührünü beklerken, padişahın onu itaate davet etmesi ve İstanbul’daki kuvvetlerin harekete geçmesi üzerine, Kırım’a doğru kaçtıysa da, yakalanıp öldürüldü. Garip davranışlarıyla ünlü Sultan İbrahim’in hükümdarlığının son günlerinde, onun ‘samur kürk merakı’ iyice çığırından çıkmıştı. Yeniçeri Ocağı’nın ileri gelenlerinden de samur kürk vergisi alınmak istenilince asker, padişaha ve sadrazama karşı tavır aldı.
İktidara tam olarak hakim olmak isteyen Kösem Sultan’ın kışkırtmaları olayları tırmandırdı. Venediklilerin Dalmaçya sahillerindeki Osmanlı topraklarını işgali ve Çanakkale Boğazı’nı abluka altına almaları da kamuoyunda büyük hoşnutsuzluğa neden olmuştu. Ulemanın da işe karışmasıyla, Sultan İbrahim tahttan indirilerek yerine 7 yaşındaki oğlu Mehmed geçirildi.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız