Mısır'da kadılık yapmakta olan Abdülkerim Efendi adlı hamisi, Takiyüddin'e eski gökbilimcilerden kalma risalelere ilaveten çeşitli gözlem aletlerini ve bu aletlerin yapımlarına ilişkin bilgileri vererek matematik ve gökbilimle ilgilenmesini sağlar. Gökbilim konusundaki deneyimini ve yetkinliğini artıran Takiyüddin 1570 yılında İstanbul'a tekrar gelecek ve 1571'de müneccimbaşı Mustafa Çelebi'nin ölümü üzerine II. Selim döneminde sarayın müneccimbaşılığına tayin edilerek muradına erecektir.
Kendisine verilen ilk görev, Semarkantlı ünlü astronom Uluğ Bey'in astronomi cetvelinin yeni rasatlarla düzenlenmesidir. Bu çalışmasıyla 1574'de tahta çıkan III. Murad'ın dikkatini çekmeyi başaran Takiyüddin'in bir rasathane kurmakla görevlendirilmesi de Osmanlı'daki astronomi çalışmaları açısından çok önemli bir dönüm noktası olacaktır.
İstanbul Rasathanesi'nin büyük bir heyecanla kuruluşundan birkaç yıl sonra bir daha açılmamak üzere kapatılmasının üzerindeki esrar perdesi hâlâ kalkmamıştır. Bazıları, rasathanenin yıkılışında, 1577 yılında gözlenen kuyrukluyıldızın ve bu olayı hayra yorarak 1578'de çıkılan İran Seferi'nin hazin sonuçlarının etkisi olduğunu düşünürler.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız