Herkese merhaba. Fransız Devrimi’ni anlatmaya devam ediyorum. En son kaldığımız yerde devrimciler Jean Paul Marat’ın ölümü üzerine kraliyet mensuplarından daha fazla kişinin kanının akmasını istemekteydi. Ve akacak kan Fransa Kraliçesi Marie Antoniette’nin kanı olacaktı. Marie Antoniette devrimciler tarafından yargılanmış ve en sonunda idam edilmişti. İşte bizde tam burada kalmıştık. Marie Antoniette’nin öldürülmesi Fransa’da akan kanı durdurmamıştı. İdamlar tüm hızıyla devam ediyordu ve artık idam edilenler arasında devrimcilerden kişilerde yer almaya başlamıştı.
Georges Danton yapılan idamlara itiraz etmeye başlayan devrimciler arasındaydı. Ancak ne yazık ki hiçbir itiraz Fransa’da akan kanı durduramayacaktı. Fransa’da taşra bölgelerinde ayaklanmalar çıkmaya başlamıştı. 1793 yılının Eylül ayına gelindiğinde ise Britanya orduları Fransa’nın güneyinde yer alan Toulon liman kentini istila etmişti. Britanya sadece Toulon kentini istila etmekle kalmamış aynı zamanda Fransa’yı denizden ablukaya almıştı. Avusturya ve Prusya orduları ise Fransa’nın Kuzeybatısından ilerlemeye devam ediyordu.
Ağır bir baskı altında kalan devrimci yönetim kendi yaptığı anayasayı askıya aldı ve Fransız Devrimi için “Terör Dönemi” başladı. Bu dönemde yeni yasaya göre Fransa içinde devrim karşıtı olduğundan en ufak şüphe edilen herkes idam edilecekti. İnsanları selamlama şekilleri bile ölüme götürüyordu. Bu hamlenin amacı insanları korkutarak ve öldürerek devrim karşıtı hareketleri sonlandırmaktı. Fransa’ya tam anlamıyla paranoya hakim olmuştu. Fransa’da Kamu Güvenliği Komitesi oluşturuldu ve tüm yönetim 12 kişiye verildi. Acaba her şey daha ne kadar kötüye gidebilirdi. Devam edecek…
Marie Antoniette idam edildikten sonra neler yaşandı? Terör Dönemi nedir? Britanya 1793 yılında nereyi istila etti? Terör dönemi yasaları nelere izin vermekteydi?
Yorumlar
Şüphe idama götürüyor resmen.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız