Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ilk olarak Mondros Mütarekesi ya da Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanmasından sonra işgal güçleri Anadolu'yu işgal etmeye başlamıştır. Bunun üzerine halk kuvayımilliye ruhu ile örgütlenerek işgale karşı direnmiştir. Ve Ulu Önder Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türk Kurtuluş Savaşı başlatılmıştır. Bir taraftan işgallere karşı kuvayımilliye birlikleri tarafından mücadele verilirken, diğer taraftan Mustafa Kemal Paşa mecliste milli bir orduya sahip olmanın gerektiğini, bunun için de düzenli orduya ihtiyaç duyulduğunu belirterek çalışmalar yapmıştır.
Daha sonra milli ordunun kurulmasına başlanmıştır ve disiplin yönünden zayıf milli kuvvetler arasında bu durum bazı tepkilere yol açmış; Çerkez Ethem vakası yaşanmıştır. Çerkez Ethem isyanı bir taraftan Yunan ordusu ile mücadele veren ve bir taraftan da yeniden toparlanmaya çalışan Türk ordusunu zor durumda bırakmış ve zaman kaybettirmiştir. Ancak 5 Ocak 1921 tarihinde isyan bastırılmıştır.
6-11 Ocak 1921 tarihleri arasında gerçekleşen Birinci İnönü Muharebesi ve 26-31 Mart 1921 tarihleri arasında gerçekleşen İkinci İnönü Muharebesi yeni kurulacak devletin oluşturduğu düzenli ordunun kazandığı ilk muharebelerdir; bu nedenle Türk Kurtuluş Savaşı'nın seyrini değiştirmişlerdir, önemli yere sahiptirler. Albay İsmet Bey’in komutasında gerçekleşen İnönü Muharebeleri, Yunan ordusunun silah zoruyla Sevr Antlaşması’nı kabul ettirmek amacıyla başlattığı işgal hareketine karşı, Türk ordusunun verdiği mücadelenin ve zaferin adıdır.
9 Ocak 1921 tarihinde Yunan ordusu İnönü mevziilerine kadar ilerlemiştir. 10 Ocak 1921 tarihine kadar Yunan taarruzları hızlanmış ve Türk ordusunun hazırlamış olduğu stratejik savunma taktiği, yoğun Yunan taarruzlarını güçlükle durdurabilmiştir. Bu süreçte Yunan kuvvetleri hem sayısal hem de donanım ve silah bakımından üstün durumda olmasına rağmen Yunan kuvvetlerinin 11 Ocak 1921’e kadar yaptığı taarruzlarda sevk ve idarede ve tertiplenmede hatalar yapılmış, diğer taraftan Yunanlar, Türk kuvvetlerinin ne pahasına olursa olsun savaşacaklarını, savunma hatlarını bırakmayacaklarını anlamışlardır. Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey, 11 Ocak 1921 tarihli raporunda; 9-10 Ocak tarihlerinde şiddetli geçen muharebelerde düşmanın önemli bir kayba uğradığını ve geri çekilmeye başladığını, düşmanın hareketi hakkında keşif çalışmalarının sürdürüldüğünü ve bölgede birliklerin savunma tertibatını devam ettirdiğini bildirmiştir. Albay İsmet Bey, 12 Ocak 1921 tarihinde kendisine bağlı tümenlere 13 Ocak 1921 günü için yayınladığı cephe emrinde, tümenlerin yerinde kalmalarını, bunun yanında süvari birlikleri tarafından keşif yapılmasını ve düşmanın taciz edilmesini emretmiştir.
Yunan kuvvetleri İzmir’in işgalinden sonra ilk defa düzenli Türk birlikleri ile karşı karşıya gelmiş ve yapılan bu muharebe sonucunda geri çekilmiş, bu durum Türk milletinin moral gücünü ve düzenli orduya olan güvenini perçinlemiştir.
kaynak: 1
Yorumlar
BİRİNCİ İNÖNÜ ZAFERİ'NİN 102. YILI KUTLU OLSUN!!! CANIM ATAM!
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız