Dünya henüz haritalardaki son halini almadığı dönem­lerde, insanlar sınırların ne­resi olabileceğini bilmiyor­lardı. Bu nedenle, uçsuz bucaksız de­nizler eski insanlar için müthiş bir ke­şif olanağı sunuyordu. İşte, Viking ge­mileri de çok özel nedenlerle yelken açıyorlardı. Bunlardan en önemlisi de bilinmeyen yerleri keşfetmekti. Kuzey Atlantik'in soğuk ve bilinmeyen sula­rında yol alan bu insanlar, önlerine ne çıkacağını bilmeden ilerlemekten çekinmiyorlardı.

Kaşiflerin çoğu, vadile­rin kalabalık, verimli toprakların az ol­duğu Norveç'ten geliyordu. İlk önce Faroe Adaları, İzlanda, Grönland ve Vinland (Amerika) keşfedildi. Bu he­yecan verici keşiflerin haberleri İskandinavya'da yayıldıkça istekli denizci­lerle dolu pek çok gemi daha uzak de­nizlere doğru yelken açtı.  

870 ve 930 yılları arasında 10 binden fazla Viking İzlanda'ya ulaştı. Hava şartları iyi olduğunda Norveç'ten oraya gitmek 7 gün sürüyordu. Burada karşılaştıkları boş alanlar, balıkla dolu kıyı suları ve vahşi ormanlar onları hayrete düşür­müştü. Bu adaya ilk yerleşen kişi Nor­veç, Sunnfjord'dan Ingolf oldu. Denize bakan bir koyda büyük bir çiftlik kur­du. Burası daha sonra başkent, Reykjavik oldu. Adaya yerleşenler koyun ye­tiştirdiler, yemek pişirme kapları ve si­lah yapımında ise demir ve sabuntaşı kullandılar. Kısa süre içinde de yün ve keten giysilerle birlikte bu doğal kay­nakları da ihraç etmeye başladılar...