Alp Arslan Karahanlı Devleti’nde yaşanan iç kargaşalar kendi istediği gibi sonlanınca gözünü Fatımi Devleti’ne çevirdi. Fatımi Devleti de bölgede Selçuklu Devleti gibi büyük bir güçtü. Ancak Fatımi Devleti ile Selçuklu Devleti uzun zamandır büyük bir düşmanlık içindeydi. Fatımi Devleti 1070 yılında hem kıtlık hem de iç kargaşalarla boğuşma halindeydi. Bu durum ise Alp Arslan’ın son derece dikkatini çekiyordu.

Fatımiler iç kargaşalar ve kıtlık sebebi ile 1070 yılında Suriye Bölgesi’nde otoritelerini kaybetmeye başlamışlardı. Ancak kaybın zirve yaptığı nokta 1069 yılında yaşanmıştı. 1069 yılında Diyojen ordusu ile Suriye’ye girdiğinde Fatımilerden herhangi bir ordu Suriye Bölgesi’ne yardıma gelmemişti. Bu durum ise Suriye’de yönetimde olan emirler arasında Fatımi Devleti’ne karşı büyük bir güvensizlik oluşmasına sebep olmuştu. Bizans korkusu Suriye’de ilginç olayların yaşanmasına sebep olacaktı.