Posta güvercinleri soylarındaki genetik yapıya göre belli mesafeleri
daha iyi uçabilirler. Bu özellikleri bakımından kabaca kısa, orta ve
uzun mesafe uçucuları olarak 3 gruba ayrılarak değerlendirilirler.
Uzun mesafe uçanlar ise günlük ve gün aşırı olarak iki kısımda
incelenebilirler. Kısa mesafe uçanlar, 100-300 km. arası uçan
kuşlardır. Bunlar "vites" olarak adlandırılmaktadır. Orta mesafe
uçanlar, 300-600 km. arası uçanlardır. 600-1200 km. arası uçanlar ise
uzun mesafe uçucularıdır. Bunlar da "maraton" olarak adlandırılırlar.
Kuşun hangi mesafede başarısı daha iyi ise o mesafede yarışa sokulması
gerekmektedir. Bir de "all round" olarak bilinen ve bütün mesafeleri
iyi uçabilen kuşlar bulunmaktadır.
Maraton uçuşlarında kuşlar 12-14
saat arası uçmaktadırlar. Bu tür bir uçuş sırasında ortalama 1000
km.yi 11 saatte kat etmektedirler. Gece bile uçan kuşlar olduğu gibi
uçuş sırasında mola verip dinlenen kuşlarda olmaktadır. Güvercinin
uçtuğu mesafe harcanan zamana bölünerek hızı bulunur ve böylece hangi
güvercinin en yüksek hıza ulaştığı saptanır. Saatteki hızları 90-145
km. arasında değişebilmektedir. Posta güvercini yarışları ülkemizde bu
alanda etkinlikler sürdüren dernekler aracılığı ile düzenlenmektedir.
Bu tür dernekler başta İstanbul olmak üzere ülkemizin farklı illerinde
bulunmaktadır. Pasta güvercini yarışlarına ülkemizde ilgi, Avrupa
ülkelerinde olduğu kadar olmasa bile fazladır. İstanbul'da bu alanda
etkinlik gösteren 13 tane dernek bulunmaktadır. Bu derneklere üye
yaklaşık 2000 güvercin meraklısı bu sporu sürdürmektedir. Gene
İstanbul'da 10.000'in üzerinde posta güvercini bulunmaktadır. İlgili
dernekler yarış gününü ve hangi etaplar arası yapılacağını önceden
bildirirler. Yarışlara katılabilmek için katılımcılardan dernek
tarafından belirlenen bir ücret alınır.
Tüm katılımcılardan toplanacak
olan para, yarış sonunda ilk üç dereceye giren katılımcılar arasında
belli bir orana göre paylaştırılır. Her katılımcının bu yarışlar için
hazırlanmış özel bir yarış saati olması gerekir. Bu saat sayesinde her
kuşun geri dönüş zamanı tam olarak belirlenebilir. Yarış günü
geldiğinde yarış kaydı yapılmış olan tüm güvercinler hareket
noktasında toplanırlar. Yarışın başlatılacağı yere gönderilmek üzere
nakliye aracına bindirilirler. Güvercinlerin nakledildiği araçların
içi güvercinler için özel olarak düzenlenmiştir. Klima ve havalandırma
sistemine sahiptirler. Yarışın başlatılacağı yere nakledilen
güvercinler burada yarışın başlangıç saatinde aynı anda
salıverilirler. Böylece yarış başlamış olur. Hangi güvercin en önce
yuvasına gelirse, yarışı o güvercin kazanmış olur. Güvercin sahipleri
ellerindeki özel yarış saatleri ile bu dönüşü belgelerler. Ülkemizde
bu yarışlar, İzmit, İstanbul, Diyarbakır, Kayseri, Bursa, Manisa gibi
illerimizden başlatılmaktadır. Örneğin 2002 yılında Diyarbakır-İzmit
arasında 10 yarış düzenlenmiştir. Yarış sonrası yuvaya geri dönme
yüzdesi bütün katılımcılar hesaba katılarak % 30 civarında olmaktadır.
Bu rakam aslında ciddi oranda bir kuşun yarışlar sırasında yok olduğu
anlamına gelmektedir. Yuvaya geri dönememe sebepleri arasında, yön
bulamamanın yanı sıra yırtıcı kuşlara yem olma ve hatta ne yazık ki
avcılar tarafından avlanılma bile bulunmaktadır.
Bu yarışmaları yıllar
boyunca sürekli kazanan ya da dereceye giren kümeslerin bu konuda
istikrarlı oldukları kabul edilmektedir. Yarış yüzdesi % 60'ın altına
düşmeyen kümeslerin başarılı oldukları söylenebilir. Yoksa sadece bir
yıl yarış kazanmak önemli değildir. Bunun yanı sıra bir yarışmacının
yarışa getirdiği kuşların gene % 60'ının yarışta iyi performans
gösteriyor olması bir başarı göstergesi olarak kabul edilebilir.
Yarışmacı yarışa 20 tane kuş getirir ama sadece biri başarılı olursa
bu çok makbul değildir. En az 12 tanesi başarılı olursa bu bir
istikrar göstergesidir. Bu yarışlarda aslında yarışan sadece kuşlar
değildir. Asıl yarış yetiştiriciler arasındadır. Bu uzun soluklu,
sportmence yürütülmesi gereken tatlı bir rekabettir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız